Son bir haftadır güneşli, yağışlı, rüzgarlı,serin günler geçirdik. Nasıl giyineceğimizi bilemedik, dışarı çıkıp çıkmama konusunda kararsızlık yaşadık. Aslında psikolojimiz de aynı hava durumu gibi. Bazen bulutlu, bazen güneşli bazen de sağanak yağmurlu. Aslında her hava durumu bize bir şeyler söylüyor. Öfkeli anlarımızda aniden yağan yağmur aklımıza gelebilir sonrasında kokacak mis gibi toprak kokusu, açacak gökkuşağı bizi sakinleştirebilir . Üzgün anlarımızda rüzgarlı havaları düşünebiliriz mesela, rüzgarın dinip bulutlu gökyüzüne bakıp derin bir nefes aldığımızı düşünmek, modumuzu değiştirebilir. Karamsar olduğumuzda karlı havaları düşünebiliriz mesela. Karlar çözülürken dört bir yandan akan akarsuları, yeşillenen doğayı düşünürsek karamsarlık dağılır o zaman. Hüzünlüyken güneşli havalar düşünülebilir belki de. Çiçek açmış doğa, havuzlarda ;denizlerde insanlar, soğuk içecekleri yudumşayan insanları düşününce hüzün dağılır sanki. Kararsız hissederken sisli havalar akla gelebilir, belki o anda görmüyor olabilirsin yolu ancak sisten sonraki netlik; keyifli bir doğa yolculuğu seni motive edebilir.
Aslında doğaya baktıkça olumsuzluklardan bile pozitiflik çıkarabilirsin. Önemli olan olayların kendisi değil onlara yüklediğin anlam.
Elbette aksilikler olacak;canın sıkılacak,moralin bozulacak, kaybedeceksin.. Ama bunlar seni daha da güçlendirecek. İnsanı güçlü yapan negatif yaşantıları ve onlarla verdiği savaşlar. Sen, sen ol güzel insan! Pes etme, isyan etme daha fazla mücadele et, bunu yapacak gücün var ancak bunu yaparken kimsenin üzerine basma, hakkını yeme. Kendi çaban olsun verdiğin, böyle hayatın tadını daha çok çıkaracaksın..
Kekre bir şey var bu havada, geçmişle gelecek arasında, acıyla sevinç arasında, öfkeyle bağış arasında…
– Cemal Süreya
Yağan bir kar tanesi gibi; camdan bakınca çok masumsun, yaklaşınca soğuksun, dokunursam; erirsin.
– Murathan Mungan