Bireyin normal zeka düzeyinde olmasına rağmen dil, okuma ve yazma becerilerinde sorunlar yaşamasına neden olan özel öğrenme bozukluğudur.
Öncelikle altını çizerek belirtmeliyiz ki ‘Disleksi’ kesinlikle bir hastalık değildir.
Disleksisi olan bir birey, konuşma seslerini tanısa bile bunların harfler ya da kelimeler ile olan ilişkilerini öğrenmede zorluk çeker. Öğrenme bozukluğuna sahip farklı bireyleri, farklı derecelerde etkileyen bu sıra dışı güçlüğün en belirgin özelliklerini şu şekilde sıralayabiliriz.
- Kelimeleri hecelemede zorlanma.
- Hızlı okumada zorlanma.
- Sayıları veya kelimeleri yazmada zorlanma.
- Okuduklarını yanlış telaffuz etme.
Disleksili bireylerde, dikkat bozukluğu ve/veya gelişimsel dil bozukluklarının görülme oranı, disleksi olmayan bireylere nazaran daha yüksektir. Bu özel öğrenme güçlüğü, beynin dili işleyen bölgelerini etkiler ve işte tam olarak bu yüzden zeka düzeylerinde bir sorun olduğunu göstermez. Zeka düzeyi çok yüksek çocuklarda da görülmektedir. Dislektik insanlar, zeka düzeyleri düşük olmadığı gibi üstün zekaya yahut özel yeteneklere de sahip olabilirler. Buna örnek olarak Albert EİNSTEİN veThomas EDİSON akla gelen ilk isimlerdir.
DİSLEKSİ BELİRTİLERİ NELERDİR?
Disleksinin tespit edilmesi çoğunlukla ilköğretimde okuma-yazma eğitiminin verilmesiyle ortaya çıkıyor.Karşılaştığımız birçok ebeveyn, çocukları okul çağına gelene kadar bir sorun olduğunun çok farkına varamıyorlar. Esasında disleksi için erken dönemde dikkat edilmesi gereken birkaç gösterge mevcuttur.
Okul öncesi çocuklar için;
- Sesleri karıştırmakla birlikte kelime oluşturmadaki zorluk.
- Uzun kelimeleri doğru bir şekilde telaffuz edememe.
- Yeni kelimeleri öğrenmek de gecikme.
- Bir hikayeyi, olayların doğru sırasına göre yeniden anlatmanın zorluğu.
- Tekerlemeleri öğrenmede ve söyleme de güçlük.
Okula başlayan çocuklar için;
- Okumaya başlama da zorluk .(ortalamanın altında okuma seviyelerine sahip olmak)
- Okurken bazı görsel rahatsızlıklar.(Birey, harfleri ve kelimeleri etrafta hareket ediyor veya bulanık görünüyormuş gibi tanımlayabilir.)
- Farklı sesleri tanımakta duymakta veya söylemekte güçlük çekme.
- Kelimeleri yanlış şekilde heceleme.
- Harflerin ve sayıların sıralamalarını karıştırmak, hatırlayamamak .
- Sınıfta yüksek sesle okumaktan kaçınmaya çalışmak
- Soruları sözlü olarak iyi bir şekilde cevaplayabilirse de cevabı yazmakta güçlük çekme.
- Harfleri ve rakamları yanlış yerleştirmek (“b – d” ile “p – q” harflerini, “6 – 9” gibi sayıları ters algılama.)
- Kelimelerdeki harfleri ya da sayıları karışık algılama.(“ne – en”
“3 – E” “12 – 21”)
Disleksik Bir Çocuğa Sahip Aileler Neler Yapmalı?
Çocuğunun disleksik olduğunu öğrenen aileler, doğal olarak ona yardım etmek için elinden gelen her şeyi yapmak ister. Yardım etmenin en iyi yollarından biri de öğrenme güçlüğü hakkında olabildiğince çok fazla şey öğrenmektir. Çocuğunuz veya sevdikleriniz için ne kadar çok şey yapabileceğinizi gördüğünüzde hem onun hem de kendi korkularınızı hafifletebilirsiniz.
Disleksi hakkında öğrendiğiniz her şey daha bilinçli seçimler yapmanız için size rehberlik edebilir. Çocuğunuz için daha iyi bir eğitim planı oluşturabilirsiniz. Planlı bir eğitim, öğrenmeyi kolaylaştırırken aynı zamanda sınıfta arkadaşlarıyla iletişimi de kolaylaştıracaktır.
Çocuğunuzun öğrenmesini desteklemek için disleksi öğrencilerine özel tasarlanmış okulları ve uzmanları araştırabilirsiniz. Eğitimini bu yönde almasını sağlayarak, çocuğunuzun okulda aldığı eğitimin yanı sıra uzman eğitici ile birebir alacağı özel eğitimle hayatının kolaylaşmasına yardımcı olabilirsiniz.
Diğer çocukların kolayca öğrendiği konuları, disleksi sahibi bir çocuğun aynı şekilde/sürede öğrenmesi oldukça zordur. Bu zor süreçte hem okulda hem de bir uzmanla birlikte desteğiniz ve sabrınız oldukça önemlidir. Sıra dışı gibi görünen bu süreçte çocuğunuza sevgi, destek ve sabırla yaklaşmanız gerekecektir.