Hatay’da ara verilen ‘Kentsel Dönüşüm’ yeniden başladı. Mahalle aralarında yıkılan binaların seslerini duyarsınız..
Eski binaların yıkılması, yerine günümüzün çağına yakışır binaların yapılması elbette güzel..
Temiz ve modern görünümlü binalar, şehrimize de estetik olarak güzel görünmesini sağlıyor.
Sadece güzel görünmesini sağlamıyor, depreme dayanıklı olarak yapılması da ayrı bir güvence veriyor.
Yeni binalar da uygulanan ‘Yapı Denetim’ şartı insanlarımızın daha sağlam konutlara sahip olmasına sebebiyet veriyor.
‘Kentsel Dönüşüm’ çok önemli bir proje.
O yüzden;
İl ve ilçelerde eski binaların yıkılıp yeniden yapılmasına karşı değiliz!
Karşı geldiğim konu;
İnşaatların düzensiz, plansız ve riskli çalışması..
En büyük tehlike yıkım esnasında yaşanıyor.
Binaların yıkımı esnasında hiçbir güvenlik alanı oluşturulmuyor. Yıkılan binaların molozları sağa-sola savruluyor.
Yoldan geçen yaya ve araçlar büyük risk altında o güzergahtan geçmek zorunda kalıyor.
Bazen istenmeyen kazalarda oluşabiliyor!.
Tozu-toprağı ayrı bir caba..
İnsanların ve çevredeki binaların üzerine toz-toprak yağıyor.
Bu kadar ilkel ve çarpık bir çağda mı yaşıyoruz ki, böyle bir yıkım yapılıyor. Her türlü teknolojinin var olduğu düzende, bu yıkımlar hem tehlikeli hem de çevreye sağlık açısından da risk saçıyor.
Yetkililerin en başta bu yıkımların nasıl yapıldığını görmesi ve yerinde denetimler yapması gerekiyor.
Bir diğer konu da; inşaat malzemelerinin işgaliyeti..
Sokaklar ve caddeler inşaat malzemeleri ile işgal edilmiş durumda..
İnşaat alanlarının güvenlik çemberleri oluşturulmalı.
Çevreye rahatsızlık verilmemeli..
İnşaat alanları çadır ile ya da güvenlik şeridiyle çevrilmeli..
Hatay’daki bu riskli inşaat yapımlarına ve çevreye verilen rahatsızlığa önlem alınmalı.
Denetimin olmadığı yerde her şey düzensiz olur.
Şu anda Hatay’da olduğu gibi..
