Çocukların ölmesini istemeyenlerin yargılandığı bir ülkede yaşıyoruz. Sanırsınız ki onların çocukları yok, sanırsınız ki ölüm denen acımasızlık soyadına göre gelip yapışıyor insanın yakasına. Sözden mi korkuyorlar, “çocuklar ölmesin” demenin bir simge olduğunu mu düşünüyorlar bilemiyorsunuz…
Herkesin kapısında. Ne ki, kimi kapıya zamansız geliyor işte. Önünde yaşaması gereken yıllar varken, gencecik yaşta, çocuk denecek yaşta giriyor toprağa. Karşı olduğumuz hem bu, hem de ölüm biçimi…
“Zehirlenmesin” dedim!
Sözünü etmeye çalıştığım uyuşturucu. Ne yazık ki başa bela bir durum ve ne yazık ki ülkemizde artık ortaokul kapılarına kadar gelip dayanmış. Uzmanlardan, ilgililerden, bilgililerden aldığımız notlar böyle…
Türkiye’de yaşıyoruz. İllerimizin valilerinden, emniyet müdürlerinden alabileceğimiz önemli bilgiler var. Yıllara göre yapılan uyuşturucu operasyonlarını, yakalanan uyuşturucu miktarlarını öğrenebiliriz, kaldı ki, öğrenmeliyiz de. Hele hele şu son günlerde, yurt dışından getirilen muz konteynerlerinin içindeki uyuşturucu miktarını öğrenince daha bir dikkat kesilmeliyiz.
Polisi kutlamak gerekir. Gerekir de, zamana zaman ettiğimiz sohbetlerde bize;
“Bizim çalışma olanaklarımız kısıtlı. Ailelere, okullara, çevreye çok iş düşüyor. Lütfen bize bu konuda yardımcı olun” diyorlarsa sıkıntıları var demektir. Yetişemiyorlar, önleyemiyorlar demektir. Öyleyse biz de bize düşeni yapmalı, önlem alma çalışmaları yapanlara destek olmalıyız…
“NARKOTİK DOSYALAR”I OKUYUN LÜTFEN
Kısa bir süre önceydi. Kargodan bir kitap geldi elime, Muharrem Sırdar dost yollamış. “Narkotik Dosyalar” adlı kitabın yazarı Doç. Dr. Ali Ünlü. Uzman Psikolojik Danışman Uğur Evcin’in de katkıları var.
İlginç, bir o kadar da okunması gereken bir kitap. Ailelerin mutlaka okuması, okul yöneticilerinin mutlaka okullarında bulundurması gereken bir çalışma diye düşünüyorum ben.
294 sayfalık kitapta çok sayıda başlık var. Uyuşturucunun yurt dışı ayağı, bizdeki durumu, satıcıları, satıcıların eğitim durumu, gelir durumu gibi inceleme ve araştırmalar bulacaksınız. Önlem ayağı konusunda da örneklemeler var. Yapılan çalışmalar, yapılması gerekenler, öneriler de yer almış kitapta. İsterseniz ben size kitabın arka kapağından alıntılar yapayım. İç bölümlerini kendiniz, sakin kafayla okuyun. Deniyor ki;
“Bu kitabın yazılmış diğer kitaplardan birçok farkı bulunmaktadır.
Öncelikle 10 yıldan fazla alan tecrübesine sahip, yüzlerce kaçakçılık olayına şahit olmuş kişilerin bilgisine dayanmaktadır. Diğer yandan, ülkemizdeki gelişmeleri dünyadaki gelişmelerle birlikte ele alan nadide bir çalışmadır. Artık global bir pazara dönüşen uyuşturucu ticareti yeni müşteriler aramaktadır ve yeni çıkan maddeler hızla lokal pazarlara dağılmaktadır. Son olarak, akademik bir çalışma olacak kadar detaylı araştırmaların yanında, konuların daha da iyi kavranması için gerçek olaylardan faydalanmış, gerçek yaşam hikayeleriyle ve olaylarla okunması kolaylaştırılmıştır.
Bu kitabın amacı, uyuşturucu probleminin dinamiklerini bilmek isteyen, arz ve talep ile mücadele eden herkese güncel ve kapsamlı bilgiler sunmaktır.”
Kabaca göz gezdirdiğimde, yine kitabın arka kapağında çok dikkatimi çeken bir bölüm oldu. Biraz da sizi meraklandırmak için o bölümden bir parça alayım isterseniz; oldukça önemli ve iddialı bir sav çünkü!..
“…Bazı ülkelerin mücadelesi illegal maddelerin üretimi ve kaçakçılığına odaklanırken, bazıları kullanımıyla savaşmaktadır. Akademisyen ve alanda dünyanın en iyi narkotik birimlerinde çalışmış kişiler olarak bu mücadelenin eksik ve güçlü yanlarını görme ve karşılaştırma fırsatı bulduk. Bu kitapta, maddelerin nasıl tonlarca üretilebildiğini, nasıl sınırlardan geçtiğini, nasıl sokaklarda dağıtıldığını, kullananların nasıl eriştiğini, devletlerin ve suç örgütlerinin karşılıklı nasıl bir mücadele içinde olduklarını detaylı şekilde bulabilirsiniz.”
Gördüğünüz gibi, uyuşturucu üretmekle geçinen ülkelerden bile söz ediliyor kitapta. Okuyun, son yorumu kendiniz yapın lütfen…
