HABER MERKEZİ
Türkiye’deki tarımsal üretim faaliyetlerinin önemli merkezlerinden biri olan Amik Ovasında, depremzede çiftçiler tarlalarda üretimi sürdürmeye çalışıyor.
Lahana, kabak, bamya, pamuk, patlıcan, domates salatalık, biber gibi ürünlerin sıklıkla üretildiği şehirde çiftçinin birçoğu maliyetlerinden diğer bir çoğunluğu ise iklim problemlerinden şikayetçi.
Buruk bir sezon geçirdiklerini vurgulayan çiftçiler, girdi maliyetlerinin her geçen gün arttığını ve bununla beraber ürünlerini satacak Pazar alanı bulmakta büyük zorluk çektiklerini söylediler.
Gübre, elektrik, su ve akaryakıt fiyatları bir yana işçilik masrafının da kendilerini olumsuz yönde etkilediğinin altını çizen Hataylı çiftçiler, “Çiftçi üretmekten vazgeçerse, herkes çöker” siteminde bulundular.
ÜRETMEKTEN VAZGEÇERLERSE…
Emeklerinin karşılığında elde ettikleri kazançtan memnun olmadıklarını aktaran çiftçiler, “ÖTV oranlarının arttırılması, litre başı benzinde yapılan zamlar, KDV’deki artışlar bizlerin belini büktü. Girdi maliyeti gelirden fazla oldu. Bunun yanı sıra gübre, elektrik, ilaç ve sulama fiyatları da almış başını gidiyor. Sürekli bir borç içinde yaşam sürdürmeye çalışıyoruz. Borçlanarak, çok zor şartlar altında yine de geçinmek için üretime devam ediyoruz. Doğal olarak emeklerimizin karşılığını almak istiyoruz. Fakat gelin görün ki elimizde kabarık faturalar, borçlar ve girdi maliyetlerinden başka hiçbir şey yok. Yorulduğumuzla kalıyoruz” dediler.
Hataylı çiftçiler açıklamalarının devamında ise; “Girdi maliyetlerinden sonra en büyük sorunumuz pazar alanımızın yeterli olmayışı ve işçi bulamıyor oluşumuz. Bulsak dahi ücretler çiftçilerin belini büküyor. Bir çalışanın günlük kazancı 1000 Lira. Günde üç kişi getirsen 3000 Lira. Yemeği, suyu yol masrafı ile 5000 lirayı buluyor. Elbette bu en azı. Pazar alanı kısıtlı olduğu için ürünler ucuza satılıyor, haliyle işçilerin günlük ücretini bile karşılamıyor. Sorunlar sadece bunla sınırlı değil elbette. İşin içine girdikçe her gün farklı sorunlarla karşılaşıyoruz. Artık üretmekten keyif almıyoruz. Beden yorgunluğunun yanı sıra psikolojik olarak da çöküş içindeyiz. Sorunlar büyük ama bizi duyan ve gören yok” ifadelerini kullandılar.
