Ercan Usta, son dönemde yaptığı ahşap Mimber ve Mihrapla ile dikkatleri üzerine çekmeyi başardı..
HABER MERKEZİ
Camilerin ve mescitlerin içerisinde yer alan mihrap ve minber cami bütünlüğü açısından önemli bir yere sahip olurken Selçuklu döneminden günümüze ulaşan ahşap minber ve mihraplar yıllara meydan okumaya devam ediyor.
Kimi ceviz, kimi ise meşe veya maun ağacından çivi çekiç kullanılmadan iç içe geçen özel teknik ile yapılan ahşap Mimber ve Mihrapları bölgemizde Ercan Yakar, en başarılı bir biçimde yapmaya devam ediyor.
1984 yılında mobilyacı babasının yanında mesleğe başlayan ve yıllar boyunca edindiği deneyim ile 1995 yılında babadan aldığı bayrağı günümüze en güzel biçimde taşıyan Ercan Usta, son dönemde yaptığı ahşap Mimber ve Mihrapla ile dikkatleri üzerine çekmeyi başardı.
Anadolu’nun ilk camisi olan Habibi Neccar Camisi başta olmak üzere birçok camide eserlerinin yer aldığını söyleyen Ercan Usta yaptığı açıklamasında, “Öncelikle şunu belirtmek isterim ki işimi seviyorum ama Mimber ve Mihrap yapımını daha çok seviyorum. El emeği göz nuru ile hazırladığım Mimber ve Mihrapları yaparken yaşadığım manevi duygular onları ait oldukları camilere monte ettiğimde zirveye ulaşmakta olup daha güzel çalışmalar yapmak adına beni motive etmektedir. Eski teknoloji ile baya zaman alan Mimber ve Mihrap yapımı günümüz teknolojisinde daha kısa bir zamanda yapılmaktadır. Sektörde şuan en bilinen isim benim. Gördüğünüz gibi şuan tezgâhımda bir çalışma bulunuyor ve ben bunu ait olduğu camiye yetiştirmek adına özveri ile çalışıyorum. Mimber ve Mihrap yapımında ben meşe ve maun ağacı kullanmaktayım. Tezgâhımda başlayıp camilerde son bulan eserlerimde çivi ve çekiç kesinlikle kullanmıyorum. En eski örneklerinde olduğu gibi iç içe geçen özel teknik ile Mimber ve Mihrapları hazırlıyorum. İşimde o kadar iddialıyım ki 100 yıl garanti veriyorum çalışmalarıma. Bunun yanında talepler doğrultusunda vaaz kürsüsü de yapmaktayım.
2-3 ay gibi kısa bir sürede hazırladığım Mimber ve Mihrapları camiye monte etiğimde anlatılmaz bir duygu yaşıyorum. Ve orada Cuma namazında hutbe veren imamı izlediğimde Allah’ım sana binlerce şükür bunu da bana nasip ettin diye dua ediyorum. Çok severek yaptığım sanatıma hız kesmeden devam ediyorum. İhtiyaç halinde Mimber, Mihrap ve Vaz kürsüsü konusunda bana ulaşılabilir.” dedi.