Can Dostum Geçecek mi?

Sevgili Şapşiğim, ne kadar yorgunsun sen bugün. Otur, soluklan biraz. Derin derin hisset artık kendini. Konuşmak istersen konuşalım, susmak istersen ona da varım. İçinden ne geliyorsa onu yapalım. Sonra da beni sen bir dinle. Bugün ‘’ben sana bir kendini hatırlatacağım’’ dedim.

Kızım dedim onca beklentiyle sayısız kural ve planla çok yoruyorsun kendini. İnsanlar sürekli senden yetişkin kararları, peygamber sabırları, ezberlenmiş tavırları bekliyorlar. Başarılar istiyorlar, başarını beğenmiyorlar. Sen “o” musun? Dik tutacağım diye uğraştığın omuzlarını bir bırak, bir düşsün yüklerin.

Böyle güzelsin sen. Kaç görevde çuvalladın, kaç yalnızlıktan ağladın? Unutma o dost kazığını, o ihanet yarasını. Seni sen yaptılar. İyi ki böylesin, can şapşiğim ve sarıldım sıkı sıkı şapşiğime. Arada bir sarstım kendine gelsin diye. Oturttum karşıma ve konuştum şapşiğimle. Neleri başardığını, ne başka sevdiğini, nasıl da sevildiğini anlattım. Kendini kabul etmedikçe, başka biri olmaya çalıştıkça, doğanı sahiplenmedikçe yorulacağını, yenilenemeyeceğini , büyüyemeyeceğini anlattım. O koşullarda, bu hayatta şu hale ne güzel geldin, devam da edersin diye ekledim. Ve iyi ki varsın.

Bana en çok sorduğu soru ‘’Geçecek mi?’’ Hadi bakalım nasıl geçecek. Sertçe göğsüne oturan bu ağrıya dokunabilirsen geçecek. Acıtacak, farkındayım! Geleni bir kabul edip onunla canın yanarken konuşursan geçecek. Kolay olmayacak ama bir gün anlaşacağız bu yarayla. Dokuna dokuna, konuşa konuşa, evet ağlaya ağlaya… Ağlarken kendine şefkat gösterirsen geçecek. İyileşmeden, iyi olmuş gibi yapmadan, daha önce kendini nasıl ayağa kaldırdığını unutmadan, kabul edip sindirince geçecek. Hep güçlü olmak zorunda mıyım ben? Hep içime atacak, sözümü susacak kadar güçlü? Acıda bile zafer kazanacak kadar güçlü? Yok, o sen değilsin.

İnsansın, zayıfsın ve kırılgalsın. Zayıflığına sahip çıkarsan geçecek. Yani aslına bakarsan hazır olunca geçecek. Halinden anlamayanlara, kalbini gösterdikçe daha çok yaralanıyorsun. Acı çekerken ‘’Boş ver artık!’’ diyorlar. Hatırlananlar canını yakarken ‘’Unut artık’’ diyorlar. Bilmiyorlar!

Yaralıyken istediler diye ayağa kalkamazsın. Hastayken beklediler diye iyi olamazsın. Yastayken güçlü görsünler diye gülemezsin sen. Ve elbet bu da geçecek. Acıta acıta, evet. Değiştirip, dönüştürerek belki! Anlaya anlata, inkar etmeden. Tüm varlığına isyan etmeden. Geçsin diye ısrar etmeden. Eskisi gibi olamayacağını bilerek. Acıdan geçmiş bir ‘’yeni’’ olacaksın sen Sevgili Şapşiğim yaşadıkça. Zaman geçecek, acı geçecek, üstünden yeni bulutlar, yanından yeni insanlar, hayatından yeni mevsimler, yeni hayaller, içinden yeni duygular gelecek ve geçecek.

Belki bir gün doğumunda, belki de başka bir gün dönümünde hayatının… Ne zaman hazırsan o zaman! Yaşayınca geçecek…

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir