BERNA EKENER
Asrın felaketinin üzerinden nerdeyse bir yıla aşkın süre geçti. Havaların buz gibi olduğu bu zamanlarda başta barınma olmak üzere temel sorunlar güncelliğini korumaya devam ediyor.
Hatay’ın merkez Antakya ilçesinde çok sayıda ev yıkıldı ve büyük hasarlar gördü. Özellikle yaşamlarına çadırda devam etmek zorunda kalan binlerce yurttaşımızın durumu içler acısı.
Hala barınma, ulaşım, gıda gibi sorunların yaşandığı Antakya ve Defne ilçelerinde insanlar yaşam mücadelesi vermeye devam ediyor.
Depremden dolayı evlerinin yıkıldıklarını ve yaşa mücadelesi vermeye çalıştıklarını söyleyen vatandaşlar: “Havalar iyice soğudu geceleri buz gibi. Hala depremler olmaya devam ediyor. Korkuyoruz ne zamana kadar böyle yaşayacağız bilmiyoruz tam düzeldik diyoruz yine bir deprem oluyor yine başa sarıyoruz. Evet çadırda yaşamak çok zor belki daha iyi bir yerde kalabiliriz ama nerde bilmiyoruz. Evde kalsak korkuyoruz çadırda kalsak üşüyoruz. Yaşadığımız depremlerin ardından 10 aydan fala gibi bir süre geçti hala sorunlar bitmedi aksine her geçen gün artıyor. Artık ne yapacağımızı şaşırmış durumdayız. Çok korkuyoruz. Büyük depremde evlerimiz ya yıkıldı ya ağır hasarlar aldı. Artık kış hepimizin korkulu rüyası oldu. En ufak bir yağmur yağsa uyuyamıyoruz. Çünkü yaşadığımız büyük deprem şubat ayındaydı ve hava buz gibiydi. Yine hava buz gibi yine depremler oluyor. Allah’ım artık yere göğe sakinlik versin de hepimiz rahatlayalım biraz. Evet çadırda yaşamak gerçekten çok zor ısıtamıyoruz, çocuklarımız korkuyor ama hala da depremler oluyor. Bilmiyoruz artık ne yapacağımızı ne edeceğimizi. Gelip görsünler bizim neler yaşadığımızı. Sadece bizler değil birçok insan hala korkular içinde çadırda yaşıyor. Yaşam koşulları oldukça zor. Düşünmekten artık kafamıza ağrılar giriyor ama yapacak bir şey bulamıyoruz. Hepimizin depremden önce çok güzel hayatları, çok güzel evleri, yatakları, işleri, herkeste ne varsa emin olun ki bizde de vardı. Fakat yaşanan deprem bizden hepsini aldı. Bizde bilmezdik deprem ne diye fakat insan yaşayınca, başına gelince anlamıyormuş öğrendik. Antakya’da oldukça fazla sorun var artık bunlara bir çözüm bulunması gerekiyor. İnşallah bizlerde en kısa zamanda bu çadırlardan kurtulacağım.” Dediler.