Yanılmıyorsam 2007 yılında kurulan ve 2008 yılında dernekleşen Antakya Medeniyetler Korosu “İnsanlığı doğruya ve güzelliğe çekip medeniyetler“ arasında köprü oluşturarak evrensel bir dil olan müzikle bir arada tutmayı ilke edindi.
Yılmaz Özfırat’ın şefliğini yaptığı ve Alevi, Sünni, Ermeni, Ortadoks, Katolik ve Musevilerden oluşan 6 mezhebin üyelerinin yer aldığı sayıları her geçen artan koronun üyeleri, “Yaradılanı sev, Yaradandan ötürü” felsefesini benimsemektedir.
Koro kuruluşundan bir yıl sonra 2008 yılında “Antakya Medeniyetler Korosu Derneği” adıyla dernek haline gelerek kurumsal bir kimliğe sahip oldu. 2008 yılından itibaren bu dernek yapısı altında faaliyetlerini gerçekleştiren koro, 2012 yılında Nobel Barış Ödülü‘ne aday gösterildi.
Antakya Medeniyetler Korosu Derneği ise 2019 yılında Türkiye Kültür ve Turizm Bakanlığı Özel Ödülü‘ne layık görüldü.
Gittiği her yerde ayakta alkışlanıyor ve ödüllere boğuluyor..
Zaten koronun amacı da müziğin dolaysız anlatım olanakları yardımıyla insana insan sevgisi aşılamak ve ötekileştirmenin karşısında gösterilecek duruşa katkı sağlamayı prensip edinmiş, toplumsal barış ve kardeşlik mesajını birbirinden güzel ezgilerle dünyanın tüm coğrafyalarına taşımak isteğinin heyecanını duyurmaktır.
Bugüne kadar bunda fevkalede başarılı oldular.
Hatay’ı, Türkiye’yi her yerde başarıyla temsil ettiler.
Dünya da, Avrupa da, Ortadoğu da, kuzeyde, batıda, güneyde, doğuda gitmedikleri ülke veyer kalmadı neredeyse..
Kökü bizim topraklarımızda olan değerleri, birbirinden güzel ezgileri tüm yalınlığıyla sunan koro, okudukları farklı kültürlere ait ilahiler, halk şarkıları ve türkülerle Türkiye medeniyetini yansıtan bir ayna görevi görüyor.
Etnik önyargıların aşılmasında büyük gücü ve rolü olan müziği en iyi şekilde kullanarak, insanların önce kalbine dokunan, hissettiren koro kurulduğu günden bugüne büyük bir tutkuyla yoluna devam etti .
Üç semavi dinin kültürüne ait hisleri, duygusal hayatın güçlü bir aracı olan müzikle ifade etmede etkili olan Medeniyetler Korosu insanlar arasında “ben” değil “biz” duygusunun hâkim olmasına da etkili oluyor..
Adı Antakya Medeniyetler Korosu ama;
Bu koro tüm dünyayı anlatıyor, sesleniyor, söyledikleri, şarkılarla, türkülerle, ilahilerle, dostluğu, barışı, kardeşliği ve hoşgörüyü çağrıştırıyor.
Bu koro artık dünyaya mal oldu!..
Teşekkürler Yılmaz Özfırat ve solistleri..
Teşekkürler koronun kuruluşundan bugünlere gelmesinde emeği geçenlere..
Hepinizden razı olsun..