Her teknik direktör değişikliği kulüplere zaman ve bir maliyet dışında, genç oyuncuların, genç teknik adamların gelişimine de engel oluyor.
Serkan Özbalta tercihi Hatayspor’da yanlış bir tercihti!..
Gerisinde hiçbir şey bırakmadan gitti..
Hatayspor’a maliyeti büyük oldu!!
Bu karar; hissi mi, risk mi? Ona anlam veremedim!
Geriye bakmadan, o kapkara sayfayıp kapatarak, yeni bir sayfa açmalıyız..
Artık sportif aklın devreye girmesi gerekiyor.
‘Yeterli mi, yetersiz’ tartışmalarını bir kenara bırakarak, Volkan Demirel’in yanında olmalıyız!
Geçen sezon Fatih Karagümrük’te ilk teknik direktörlük deneyimini yaşayan Volkan Demirel, başarılı bir grafik çizdi.
Ayrıca gelişi kentte olumlu bir hava yarattığını söyleyebilirim..
Gördüğüm kadarıyla taraftar Volkan Demirel’e güveniyor..
İdmanlarda oyuncuların yüz ifadesi bile değişti, yüzlerine renk geldi…
Şimdilik takımın üzerindeki olumsuz hava dağıldı gibi görülüyor..
Bu enerjinin sahaya da yansıması halinde Volkan Demirel, Hatay’ın ikinci bir Ömer Erdoğan’ı olur!
Ama önce bunu tabelaya yansıtmamız gerekiyor.
Bundan sonra sorumluluk Volkan Demirel’de..
Yapılan eleştirilere kulağını tıkamalı, Hatayspor’u bu bataklıktan kurtarmalı!!
Volkan Demirel’e hepimiz yardımcı olmalıyız.. Taraftar, yönetim, futbolcu ve basın el ele vererek, ‘Bir elin nesi var, iki elin sesi var’ diye kenetlenmeliyiz..
Hatayspor için beyaz bir sayfa açılmalı!
Zoru başarmak istiyorsak, en başta güvenmek ve inanmak zorundayız!
Neden hep genç teknik adamlar artık gündemde!
Bu sorunun da cevabını vereyim..
Son dönemlerde genç teknik direktörler Türk futboluna yön vermeye başladı..
İlhan Palut, Nuri Şahin, Ömer Erdoğan, Okan Buruk, Emre Belözoğlu, Volkan Demirel gibi liste daha uzuyor..
Genç teknik adamların şans bulması ve yeni nesil oyunun ülkemizde yer edinmesi adına genç nesil teknik adamların görev almasının desteklenmesi yönünde düşüncem var.
Artık futbolda yeni neslin oyuncuları, onlarla aynı duygu ve düşünceleri taşıyan teknik kişilerle çalışmalı.
Geldiğimiz nokta aynen dünyada olduğu gibi ülkelerin genç ve yeni kuşak teknik sorumlularının görev aldığı dönemdir.
Türkiye’nin yerli teknik direktör sayısının artmasına değil, değer yaratan teknik direktörlere ihtiyacı var.
