Hazırlayan: Metin Dingil
‘ÇOCUĞUNUZ NASIL DAVRANIYOR BİLİYOR MUSUNUZ?’
Öncelikle Oyun nedir? Onla başlayalım..
Oyun; belli bir amaca yönelik ya da amaçsız olarak, kurallı ya da kuralsız çocuğun isteyerek ve hoşlanarak katıldığı araçlı ya da araçsız olarak gerçekleştirilen doğal öğrenme aracıdır diyebiliriz. Montessori’nin ”Oyun çocuğun işidir” sözü durumu özetleyen en güzel cümledir.
Peki neden oyun terapisi?
Oyun terapisi; çocuklarda görülen ruhsal problemlerin, davranış sorunlarının bu alanda eğitim alan uzman kişi tarafından oyun ve oyuncaklar aracılığıyla tedavi edilmesi, iyileştirilmesidir.
Oyun terapisi çocukların duygularını ve yaşadıkları sorunları dışavurmalarına, çocuğun kendisini etkileyen durumlarla ilgili farkındalığının artmasına yardımcı olur.
Oyun terapisinde çocuğun içsel dünyasında yaşadığı (korku, öfke, kıskançlık, hayal kırıklığı vs.) yoğun duyguların, çatışmaların oyuncaklara ve oyuna aktarımı gerçekleşir. Çocuğun iç dünyasını rahatlıkla açabilmesi için kendisi için güvenli bir yerde olduğuna inanması gerekir.
Burada oyun terapistinin en önemli işlevi; çocuğun koşulsuz, olduğu gibi kabul edilerek, büyümesi ve gelişmesi için gerekli ortamı sağlamaktır. Oyun terapisinde çocukla kurulan terapötik ilişkinin niteliği, iyileşmeyi sağlamada önemli bir etkendir.
Ne konularda yardımcı olur oyun terapisi?
Travmalar ve İstismar (fiziksel, duygusal, cinsel)
Bağlanma sorunları / Zorlu Doğum
Ayrılık Anksiyetesi
Uyku, yeme ve tuvalet problemleri
Enürosiz (alt ıslatma) /Enkopresiz (kaka tutma- yapma zorlukları)
Kaygılar ve Korkular / Fobiler ve Tikler
Seçici dilsizlik / sessizlik, konuşma bozuklukları
Ailevi yaşantıdaki değişiklikler (yakınını kaybetme, ölüm, yas, taşınma vb.)
Boşanma sonrası adaptasyon sorunlarını
Kardeş kıskançlığı / Davranışsal gerileme
Evlatlık alınma / edinilme durumu
Okula başlama ve uyum sorunları / Davranışsal problemler
Saldırganlık / Öfke veya Zorbalık, saldırıya uğra(t)mak
Düşük öz-benlik saygısı / Sosyal içe kapanıklık
Dikkat eksikliği ve hiperaktivite (aşırı hareketlilik)/ Dürtüsellik
Tıbbi nedeni olmayan bulantılar/baş ağrıları,
İletişim problemleri / Sınır koyma sorunu,
Gecikmiş gelişim / Fiziksel yetersizlikler
Gibi problemlerde etkili olur.
Oyun terapisi türleri nelerdir?
Uygulanmakta olan oyun terapisi türleri şöyledir:
Çocuk Merkezli Oyun Terapisi,
Deneyimsel Oyun Terapisi,
Bilişsel davranışçı oyun terapisi
Kukla Terapisi,
Theraplay Terapi,
Adlerian Terapi,
Gelişimsel Oyun Terapisi,
Floortime Terapi,
Psikoanalitik Oyun Terapisi.
Peki oyun terapisi kaç yaşlarına uygundur?
2 ila 12 yaş ideal bir aralıktır.
ÇOÇUĞUMUN OYUN TERAPİSİNE NEDEN İHTİYACI VAR?
Büyüme sürecinin bir noktasında çocukların birçoğu yaşam tecrübeleriyle başa çıkmada zorluk çekebilir ya da ailelerini , öğretmenlerini endişelendiren davranışlar sergileyebilirler. Eğer siz, çocuğunuzun öğretmeni ya da doktoru, çocuğunuzun davranışlarıyla ilgili endişelenirseniz ya da çocuğunuzun baş etmekte zorlandığını görürseniz, bir uzmana
başvurmalısınız; çocuğunuza yardım etmek için önerilen yaklaşım genellikle oyun terapisidir.
OYUN TERAPİSİNDEN NE BEKLEYEBİLİRİM?
Oyun terapisi, terapistin çocukla güveli bir ilişki kurduğu, çocuğun problemlerinin açığa çıkarıldığı ya da üzerinde çalışıldığı, çözüme varılan, yeni becerilerin pratik edildiği ve kapanışın hazırlandığı bir süreçtir. Oyun terapisi esnasında duygu durumu ve davranış değişiklikleri normal ve beklenen bir sonuçtur. Bazen işler iyiye değil de daha kötüye gidiyor gibi görünebilir. Bu beklenen ve normal bir şeydir. Bunu fark ederseniz, bunu çocuğunuzun terapistiyle konuşun. Ayrıca oyun terapisinde terapist çocuğu hayatı ya da travmatik deneyimiyle ilgili bilgi hakkında zorlamayacak, çocuğun kendi hızında sorunları işlemesine izin verecektir. Oyun terapi odasında çocuğa hayatının diğer alanlarında karşılaştığından daha fazla özgürlük olacaktır. Terapi seansı boyunca çocuğun her düşünce ne duygusu ve nerdeyse her davranışı kabul görür. Çocuk kabul gördüğünü, kendini açabilecek ve sorunları ve korkuları üzerinde çalışabilecek kadar güvenli bir ortamda olduğunu hissetsin diye terapi odasında tanınan özgürlük gereklidir. Oyun terapisi ortamında sınır konulan davranışlar, çocuğa, terapiste ya da oyun terapi malzemelerine zarar verebilecek davranışlardır. Çocuk bulunduğu ortamda kendini güvende hissedebilsin diye sınırlar gereklidir. Sınır koyma ve uygun seçenekler sağlama çocuğun kendini kontrolü öğrenmesine ve kendine saygısının artmasına yardımcı olur.
ÇOCUK NE SIKLIKLA VE NE SÜREYLE OYUN TERAPİSİNE GELMELİDİR?
Her çocuk terapi sürecinde farklı bir hızla ilerler bu yüzden terapinin süresi çocuğun kişiliğine, travmanın derecisine, ev ve hayat koşullarına göre değişir. Çocuklar yapı ve tutarlılık olduğunda daha iyi geliştikleri için seansların tutarlı ilerlemesi çocuğunuz için en büyük faydayı sağlayacaktır. Bu sebeple çocuğunuzu ayarlanan seansa düzenli olarak getirmeniz önemlidir.
EVDEKİ OYUNDAN FARKI NEDİR?
Oyun terapisti çocuğun kurduğu oyundan yola çıkarak çocuğun iç dünyasını anlayabilir. Çocuğun gündelik hayatında karşılaştığı güçlükler, çatışmalar oyun terapi seanslarında ortaya çıkar. Terapist, çocuğun; aile ilişkileri, arkadaş ilişkileri, kardeş ilişkileri gibi birçok konuda bilgiye ulaşabilir. Çocuğun içinde bulunduğu duygu durumunu gözlemleyebilir.
Oyun terapisi’nin birçok yöntem vardır. Terapist, çocuk için uygun olan yöntemi seçerek yine oyun içinde çocuğun yaşadığı sıkıntıları, güçlükleri, çatışmaları çözümlenmesine yardımcı olur. Dolayısıyla evde oynanan oyundan çok farklı olduğunu söyleyebiliriz.
SEANSLARINIZDA ÖZELLİKLE DİKKAT ETTİĞİNİZ EBEVEYN HATALARI NELER?
Şu birkaç durumu sıralayabilirim:
Üst soylarla kurulamayan sınırlar,
Anne-babanın tek ses olamaması,
Helikopter ebeveynlik durumu,
Tartışmaları önlerinde yapmak,
Yeni kardeş sürecini yönetememek,
Az oyun oynamak,,az kitap okumak ,
Sosyal hayata yeterli düzeyde sokmamak,
SON OLARAK EKLEMEK İSTEDİĞİNİZ DİPNOTLAR VAR MI?
Evet,var.
Öncelikle ebeveyn ve bakım verenlerin izlendiğini unutmaması gerek. Ayrıca çocuklar söylenenlere değil davranışlara bakar .
‘Çocukların oyunu oyun değil ,en ciddi uğraşıdır.’der Montaigne.
Çocuklar üzgünüm demez, gel oynayalım der mesela.
Sözlerimi çok sevdiğim Doğan CÜCELOĞLU’nun şu sözüyle bitirmek isteğim ; ‘Bir insanın anavatanı çocukluğudur..
İsterim ki orda sekte bırakmadan sağlıklı ve mutlu birer erişkin kazandıralım .Sevgilerimle..