HABER MERKEZİ
Hataylı bir depremzede, depremden sonra ikamet etmek zorunda kaldığı Mersin’den sosyal medya aracılığıyla sesini duyurmaya çalıştı. Antakya ve Defne’de yaşanan güvenlik sorununa dikkat çeken ‘İhtiyar Adam’ lakaplı aslen Defne Çekmece Mahallesi sakinlerinden Hasan Çekmecelioğlu, Hatay’da yaşanan sorunlara dikkat çekti.
Aynı zamanda Türkiye Bağımsız Emekliler Platformu Hatay İl Başkanlığı görevini de yürüten Hasan Çekmecelioğlu yaptığı paylaşımda Mersin’den Antakya’ya gelişini ve daha sonra burada yaşadıklarını sade bir dille anlattı.
Paylaşımın tamamı şöyle: “7 Aydır Hatay sadece yıkılıyor, yağmalanıyor, dağıtılıyor, paylaşılıyor, yok ediliyor, baskılanıyor, taciz ediliyor, tehcir ediliyor.
Depremden sonra en az beş kere Mersin’den Hataya gidip ağır hasarlı evime girmek istedim,
Güya Evim koruma altında ve beni korumak amaçlı kendi evime girmeme izin verilmemişti,
Caddeler ve sokaklarda Türkiye’nin her tarafından araçlar ve yabancı korkunç suratlar cirit atıyordu. Aradan 7 Ay geçti bu hafta içinde sabaha karşı 04’te Antakya’ya geçtim sabah 5.5 a kadar Antakya’yı turladım bir Buçuk saatte bir tek Allah’ın kuluna rastlamadım. İnanın benim 6. Kattaki evimi sadece benden korumuşlar. Çünkü ancak kuşların çıkabileceği daracık aydınlığın içine yerleştirilmiş Klimam yerinde yoktu. Çift Çelik kapılarım yerinde yoktu, bırakın evimin eşyasını, hatıralarımı, evin parkeleri bile yoktu. Bazı sevgili dostlarım hala Antakya küllerinden doğacak, Hatayı ayağa kaldıracağız naraları atıyorlar. Sevgili arkadaşlarım Antakya’yı ayağa kaldırmak için çaba gösteren bir Belediye Başkanınız var mı? Çaba gösteren bir Milletvekiliniz var mı? Ayağa kalkabilmeniz için devlet desteği gerek, o desteği göreniniz var mı? Sizin harçla borçla inşa ettiğiniz Barakalarla mı Antakya’yı ayağa kaldıracaksınız? Evini, işini, ailesini, eşini dostunu, dünyasını kaybedenlerin hesabını yaparak konuşun. Antakya’yı ayağa kaldıracağız diyerek sadece kendinizi teselli ediyorsunuz. En son gördüğümüz Antakya 7 ay önceki deprem gönünden çok daha kötü durumdadır. İçine girip çıkabilecek sokağı kalmamıştır ve ayağa kalkması imkansızlaştırılıyor ve biz uyuyoruz. Ya da ayağa kalkarsa eminim o günleri hiçbirimizin görmeyeceği kadar uzun bir zaman sonradır” dedi.