“Ben’’ Olmak

Hepimizin yüzleri nasıl farklıysa, düşünceleri de farklıdır. Hiçbir insan yoktur ki bir diğeri ile aynı olsun… Hal böyleyken de hayatımızı başkalarına bakarak geçirmek ve hatta başkaları gibi olmaya çalışmak çok anlamsızdır. Sen her zaman sadece sen olabilirsin! O da her zaman sadece o olabilir!

“Peki neden insan hep başkalarına bakıp onlar gibi olmak ister?”

Bunun basit bir sebebi var: Kendi içindeki, sadece ona ait olan hünerin ne olduğunu keşfedememiştir. Hayatta neleri yapmak istediğini, kendi içindeki eğilimlerin ortaya çıkma fırsatını sağlayacak bir çevre ya da yönlendirme olmadığı için hiç görememiştir.

Öyleyse, kişinin kendisini doğadan gelen nitelikleriyle geliştirebilmesi neye bağlıdır?

Burada doğaya bakarak öğrenebiliriz. Zira doğanın kanunları kendimizi hangi konuda geliştirmemiz gerektiğini bize gösterir.

Doğada var olan her şey (insan hariç) cansız, bitkisel ve hayvansal seviyeler birbirlerine bağımlı yaşarlar. Hepsi bir sistemin parçası olduğu bilinciyle, doğal olarak yaşadığı için hepsi denge kanununu muhafaza ederler. Doğadaki her parça, cansız seviye dahil olmak üzere, sadece kendisini dengede var edebilmek için hayattan alır, beslenir ve mevcudiyetini korur ve geriye kalan hiçbir şey ziyan olmaz ve tekrar sisteme geri kazandırılır.

Su, toprağı da bitkiyi de hayvanı da besler. Bitkiler, hayvanları ve toprağı besler ve hayvanlar da birbirlerinden beslenir ve doğaya geri katar ama hiçbiri var olmanın ötesinde bir şeyi kendisine almaz ve tüm sistemin işleyişine katkıda bulunur.

Ancak insan her şeyi kendi için alır ve alanları da gördükçe onlar gibi olmak ister ve kendisini asla bu şekilde realize edemez. Öncelikle doğamız, doğa kanunlarına karşı olduğu için zaten dengemiz tümüyle bozuktur (Bu yüzden dünyada her türlü problemi yaşıyoruz).

Dolayısıyla kişinin doğasında var olan becerisini keşfedebilmesi için doğada olduğu gibi bir yaklaşım sergilemesi gerekir ve bunu da bu yaklaşımı uygulayabileceği bir çevre ile yapabilir sadece.

Eğer doğadaki tüm elementler yaratılışın bütünlük içerisinde bir denge ve ahenkle var olma prensibiyle işliyorsa, insan da bu prensibi uygulayabileceği bir çevrede, kendisine ait o özel vasfı ve niteliği keşfedebilir ve o çevrenin içinde geliştirebilir.

Kişinin o niteliği geliştirmesi için öncelikle anlaması gereken şey, başkası gibi olmayı istemesi değil, kendisini keşfetmeyi istemesi olmalı. İkinci koşul ise, gelişeceği çevrenin kişiye ne alabilirim değil, topluma nasıl fayda sağlayabilirim düşüncesi temeli üzerine oturmasının gerekliliğidir.

Zira, toplumda olmak istediğimiz insanların hepsi kendi becerilerini keşfedip, o beceriyi topluma sunarak yer edinmiş insanlardır. Yani aslında toplumda herkes, topluma vererek ve toplumun arzularını tatmin ederek, ünlü, zengin, başarılı oluyor.

Bu yüzden de yaklaşımımızı “Neyi alabilirim?” değil ama içimde bana doğaya ait hangi niteliklerle, “Neyi verebilirim?”, “Neyi iyi bir şekilde yapabilirim ki başkaları yaptığım bu iyi şeyden mutlu olsun?” sorularına cevap bulabileceğimiz ve uygulamalarla bunu keşfedebileceğimiz bir çevreye ihtiyacımız var. Eğer çocuk yetiştirmek, eğitim gibi konularla uğraşıyorsanız ve çocukların doğal niteliklerinden nasıl bir cevher olabileceklerini görmek istiyorsanız onları doğal eğilimlerine göre davranma konusunda rahat bırakın (elbette kendilerine ve başkalarına zarar vermeyecek çerçeve dahilinde).

Böyle bir çevre, aynı ortak anlayışı paylaşan insanlardan oluşmalıdır ki herkes, uygulamalarla birbirlerini nasıl tamamlayacaklarını öğrenebilsin ve ortak hedeflerine, doğru yaklaşımla ulaşabilsin.

Birey olarak kendiniz olmak, sadece size ait olan o özelliği geliştirmek istiyorsanız o zaman doğru bir çevrenin içinde ortak bir yönde herkesin birbirini tamamlama prensibiyle çalıştığı bir ortamda olmak zorundasınız.

Kimsenin kimseyi eleştirmediği, küçük görmediği ve hatta tam tersine herkesi bir bütünün parçaları oldukları için değerli görmesinin gerekliliği anlayışı ile, bireysel başarı değil ama birbirimizi tamamlayarak elde edilen ortak başarı ile herkesin çevreye olan katkısı ile bütünlüğe gelebileceği bir sistem olmalıdır.

Sen olmak istiyorsan, başkalarını tamamlayan özelliğinin ne olduğunu keşfetmelisin… Ya da ölene kadar başkaları gibi olma hayalinin peşinden koşarak yaşayabilir ve hiç bir şey olmadan ölebilirsin, %99 gibi!

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir