Arsuz’da kent merkezinde yer alan ‘Park ve Yeşil Alan’ yerinin ibadet alanına çevrilmesine tepkiler büyüyor. Mimarlar Odasının itirazları işe yaramayınca konu yargıya taşındı
ÖZKAN BAKKAYLI
Arsuz’da kent merkezinde yer alan ‘Park ve Yeşil Alan’ yerinin ibadet alanına çevrilmesine tepkiler büyüyor. Mimarlar Odasının itirazları işe yaramayınca konu yargıya taşındı.
Arsuz merkezde bulunan park alanının ibadet, Alakop mevkiindeki ibadet alanının ise yeşil alana dönüştürülmesinin Hatay Büyükşehir Belediye Meclisinde oybirliği ile kabul edilmesi sonrası inşa edilmesi planlanan cami alanına yaptığı itirazdan sonuç alamayan Mimarlar Odası, konuyu yargıya taşıdı.
Mimarlar Odası Genel Merkezi, Avukat Ekrem Dönmez aracılığıyla Hatay İdare Mahkemesine başvurdu. Dava başvurusunda, 1/5.000 ölçekli nazım imar planında yapılan değişikliğe ilişkin olarak, “1/5000 nazım imar planı değişikliğine karşı TMMOB Mimarlar Odası Hatay Şubesi tarafından 1 aylık itiraz süresi içinde 22.03.2021 tarihli dilekçe ile itiraz edilmiştir. İtiraz dilekçesine askıdan indirme tarihi olan 12.04.2021 tarihinden itibaren 60 günlük süre içerisinde Hatay Büyükşehir Belediyesi tarafından herhangi cevap verilmemiştir” ifadesine yer verildi.
“Arsuz merkezinde ki yeşil alan-park yerinin ibadet alanına çevrilmesinin ‘Cami’ polemiğine dönüşmemesini isteyen vatandaşlar, “Ne Arsuz’da ne de ülkenin bir başka yerinde hiç kimsenin camiye karşı çıkmayacağına işaret ettiler.
Arsuz’da meselenin başka olduğunu aktaran vatandaşlar, “Cami yeri plan da zaten vardı. Kaldı ki İbadet her yerde yapılabilir. Ancak yeşil alan her yerde olmaz. Bizim itirazımız bunadır” dediler.
Vatandaşlar, “Arsuz sadece Arsuzluların değildir. Arsuz yaz mevsiminde 500 bin kişiye hitap eden bir turizm beldesidir. Yeşil alan herkes ve her yer için önemlidir ama Arsuz için daha da önemlidir. Arsuz’da veya ilimizin herhangi bir bölgesinin varsa Cami başta olmak üzere her türlü ibadethane ihtiyacı ivedilikle karşılanmalı, mevcut camilerin ve bütün ibadethanelerin eksiklikleri giderilmeli, gereksinimleri karşılanmalıdır. Akılcı bir planlama ile nerede bir ihtiyaç varsa uygun bir yer bulunup oraya ibadethane-cami açılması için özel bir çaba harcanmalıdır. Buna itiraz edilmesini de doğru bulmayız. Ülkemizde inanç ve ibadet özgürlüğü ile tanınan ve hoşgörü şehri olarak anılan Arsuz için tersini düşünmek zaten mümkün değildir. Tartışma konumuz; Arsuz’un bugünü ve geleceği için nefes alabileceği alanların çoğaltılıp çoğaltılmayacağımızın tartışmasıdır. Kimse başka yere çekmesin. Cami planda ayrılan yere yapılsın” dediler.
