Bebeklerin henüz anne karnındayken gen yoluyla kazandıkları tüm davranış şekilleri aslında annenin içinde bulunduğu durumların kendisidir.
Anne-bebek etkileşimi döllenmeden itibaren başladığı, bebeğin kazanacağı tüm eğilimler, annesinin karnındayken başladığı bilinmektedir.
Bu sebeple insanların doğuştan doğruya mı, iyiye ve güzele mi, yoksa yanlış, kötü ve çirkine mi eğilimli olduğunu söyleyebilmek için;
Annesinin, hayatını nasıl sürdürdüğü, hangi şartlarda hamile kaldığını, isteyerek mi, yoksa baskı altında mı hamile kaldığını da bilmek gerekir.
Örneğin kesintisiz ekonomik, sosyal, psikolojik baskı ve şiddet altında hamile kalan bir anne adayının doğuracağı çocuğun iyi, doğru ve güzelden yana olma ihtimali az olacaktır.
Bununla berber örneğin Yale Üniversitesinde bebekler üzerine yapılan araştırmalarda insanın doğuştan doğru, iyi ve güzelden yana olduğuna dair sonuçlar da elde edilmiştir.
Ancak dikkat edilmesi gereken ilk nokta bu doğru, iyi ve güzelden yana olma hallerinin zamanla ve büyüdükçe değişkenlik göstermeye başlamasıdır.
Her şeyin nesnel koşullara göre değişkenlik gösterdiği ve insanın çevresinin bir ürünü olduğu sonucundan da yola çıkarsak bireyin doğumdan itibaren yaşadığı çevrenin alışkanlıklarını edinmeye başladığını söyleyebiliriz.
Anne sağlıklı ve rahatsa, ekonomik sosyal ve psikolojik sorunları yoksa ve gerçekten mutluysa doğuracağı çocuğun da muhtemelen doğrudan, iyiden ve güzelden yana olacağını söyleyebiliriz.
Ülkemiz ve dünyada sağlıklı nesiller için sağlıklı annelere ihtiyaç var.
Peki ülkemizde annelerin durumu nedir?