HABER MERKEZİ
ADD Antakya Şube Başkanı Doç. Dr. Kezban Kuran, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramının yıldönümü nedeniyle yayınladığı mesajda, “Cumhuriyet hep yaşayacaktır” dedi..
Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Antakya Şube Başkanı Doç. Dr. Kezban Kuran, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramının yıldönümü nedeniyle yayınladığı mesajda, “Cumhuriyet hep yaşayacaktır” dedi.
Kezban Kuran, yaptığı açıklamada şu sözlere yer verdi: “Dünya tarihinde kendi ülkelerine çeşitli alanlarda değerler katmış, sevgi saygı ve şükranla anılan büyük insanlar vardır. Gerek Türk, gerek dünya tarihinde yarattığı kurtuluş destanı, yeni Türk mucizesi ve çağdaşlaşma yolunda yaptığı devrimlerle bu yer, ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ e aittir.. O büyük insan, insan onuruna en yakışan yönetim şekli olan cumhuriyeti kurarak, kimsenin cesaret dahi edemiyeceği büyük ve köklü reformları birer birer gerçekleştirmiştir. Türk devletini, demokratik, laik demokratik bir Cumhuriyet yönetimi temeline oturtmuştur. Bugün bu temeli yıkmaya çalışanlar, insanların en hassas ve en kolay istismar edilen dini duygularını kullanmaktadırlar. Hatta bunlardan bazıları devlete isyana kadar ulaşmıştır. Amaç laik, demokratik düzeni yıkıp, dinsel temellere dayalı teokratik bir devlet yapısı oluşturmaktır. Türkiye Cumhuriyeti Devletinde inanç kişilere aittir. Hiç kimse bir diğerinin inancına karışamaz, Karışırsa suç işler, yargılanarak cezalandırılır. Böyle bir yapılanma ile din ve inanç kişilerin vicdanına bırakılır. Devlet tamamen aklın ve bilimin gerçekleri ile yönetilir. Din şekil değil, özdür. Bu nedenle laikliğin dindarlık ya da dinsizlikle ilgili olmadığının, onun çağdaş uygarlık düzeyinin vazgeçilmez bir temeli olduğunun iyi anlaşılması ve iyi bilinmesi gerekir. Bu çağdaş özgürlük düzeyini yıkmak amacıyla tarikat denen yasa dışı örgütlenmeler ön plana çıkarılmıştır. Cumhuriyetle birlikte yasaklanmasına rağmen günümüzde vakıf, dernek, özel yurt ve okullar, çeşitli meslek kuruluşları kisvesi altında ortaya çıkmışlar ve Cumhuriyete düşman, özgürlüğe düşman militan kitleler yetiştirilmeye başlamışlardır. Cüretlerini iyice arttırarak, Mustafa Kemal’ e ve Cumhuriyete düşman iftira ve kampanyalarla halkı kin ve nefrete sürüklemişlerdir. Atatürk’ün kendisi, ailesi, yaşamı ve yaptıklarının her biri istismar konusu edilerek, hiç bir bilimsel ve tarihsel temele dayanmayan iftiralarla halkın Atatürk’ e olan sevgisi ve saygısı azaltılmaya ve toplumdaki imajı sarsılmaya çalışılmaktadır. Bunlardan birisini en yakın tarihimizde 15 Temmuz 2016 yılında gerçekleştirdikleri Fetö ayaklanmasıdır. Öte yandan kardeşlik, barış ve sevginin düşmanı olan terör örgütünün piyonları, TUSAŞ tesislerine saldırarak 5 kişiyi şehit edip, 22 kişiyi yaralamışlardır. Şehitlerimize rahmet, yaralılarımıza şifalar diliyoruz. Türkiye Cumhuriyetine saldırı nereden gelirse gelsin dış güçler, piyonları iç güçlerle ne kadar iş birliği yaparlarsa yapsınlar Türkiye Cumhuriyet dimdik ayakta kalacak, toprak bütünlüğümüz asla bozulmayacaktır. Ancak yalnızca Cumhuriyete sahip çıkmanın yeterli olmadığını aynı zamanda Cumhuriyete layık olmanın bilinci içerisindeyiz. Bizlere bırakılan bu mirasın değerini iyi bilmemiz, Türkiye Cumhuriyetini Kuvayı Milliye ruhu ile savunmamız gerektiğine yürekten inanıyoruz. Bugün Türkiye, çağdaşlaşma yürüyüşünü hala sürdürüyorsa, milyonlar Anıtkabire yürüyorsa, bu bize Cumhuriyetin temellerini ne ölçüde sağlam atılmış olduğunun çok somut bir göstergesidir. Veee Mustafa Kemal Atatürk’ ün halkının kalbinde kurduğu sevginin ve saygının ne kadar güçlü olduğunun yadsınamaz bir kanıtıdır. Daha çok kenetlenme ve birlikteliğe gereksinme duyduğumuz şu günlerde, Mustafa Kemal’in öğretilerinin ve eserlerinin ışığı altında bayrak ve vatan sevgisinin tek olgu olduğunu iyice belleğimize yerleştirmemiz gerekir.
Cumhuriyetin kuruluşunda başta sevgili önderimiz Mustafa Kemal olmak üzere silah arkadaşlarını, cepheden cepheye koşan büyük, küçük, kadın, erkek, çocuk, yaşlı emeği geçen tüm şehitlerimizi, gazilerimizi minnetle, şükranla anıyoruz. Bayramımız kutlu olsun Türkiyem.”