Adalet nedir biliyor musunuz?
“Hak ve hukuka uygunluk; hak ve hukuku gözetme ve yerine getirme; doğruluk. Adil olmaktır”
Bahsettiğim Adalet hukuk sistemi için değil ancak…
Bahsettiğim konu yaşamımızda insanların, insana adil davranmaması.
Okuldasın mesela öğretmen haksız yere birine sert çıktığında sınıfın susası haksızlığa göz yummaktır, yaşanan adaletsiz davranışa göz yummaktır.
Örneğin bir dizide bir sahne vardı;
“Öğretmen öğrenciye haksız yere bağırıyor ve sınıftan dışarı çıkarıyor. Tam öğrenci çıkarken öğrencilere dönüp;
– “Arkadaşınıza adil davrandım mı?” diye soruyor.
Öğrenciler;
– “Hayır” diye cevap veriyor.
Öğretmen öğrencilere “Madem adaletsiz bir davranışta bulunduğumu gördünüz. Neden sesinizi çıkarmadınız?” diyerek öğrencilere soru yöneltiyor.
Öğrencilerde derin bir sessizlik”
İşte bahsettiğim konu tam olarak bu dizi repliğinde açıklanmış aslında.
Bana dokunmayan yılan yaşasın dedikten sonra kendi çıkarlarımız için hayatımızı sürdürüyoruz.
Öğrenciler o adaletsizliğe karşılık verseydiler kendilerinin de dersten atılmaktan korktukları için seslerini çıkarmadılar.
Öğrenilmiş çaresizlik işte bu.
“Öğrenilmiş çaresizlik, bir kişinin tekrar eden stresli durumlar yaşaması sonucunda ortaya çıkar. Bu durumunun pekiştiği bireyler, bu stresli durumları değiştirme ihtimalinin olduğu zamanlarda bile aksine inanırlar. Çaresiz ve zor durumda olma halini genelleyip motivasyon kaybına uğrar ve harekete geçmezler”
Buna hep bir fil örneği verilir;
“Bebek fil kaçmayı defalarca dener, fakat kendisinin zinciri koparmaya da çiviyi sökmeye de gücü yetmez. Yıllar geçer, bebek fil büyür ve hala zincire bağlı şekilde bekler. Artık fil güçlüdür, zinciri koparabilecek ve kazığı sökebilecek gücü vardır fakat fil kaçmayı denemez bile. Çünkü özgür olamayacağına inanmaktadır.”
Bizler bu duruma alıştırıldık.
Adaletsizliğe alıştırıldık…
Bu sadece bir örnekti…
Hayatımızın her alanında bu durum söz konusu.
İş yerinde, arkadaş ilişkilerinde, hayattın her alanında.
Robot gibiyiz…
Hayatta çok şeye susuyor ve göz yumuyoruz…
Çünkü işimize öyle geliyor.
Kimse senin nasıl çabaladığına, hayatta kalma mücadelesi verdiğine bakmıyor. Bana bir şey olmasın diyor.
Aslında aile içerisinde ne isek tolum olarak ta onu yaşamaya başlıyoruz.
Yani eskiden aile içerisinde saygı, adalet, sevgi vardı. Şimdi aile içinde yabancılaşma var, kardeş kıskançlığı var, çekememezlik var. Bir toprak parçası için birbirine sırt çeviren kardeşler var.
İşte aile içinde böyle olunca toplumda böyle olmaya başladı…
Kısacası cesur olmakta fayda var bir yerde adaletsiz bir ortam varsa oradan kaçın…