AP’nin hakaret, mesnetsiz suçlama ve kınama içerikli rapora Dışişleri Bakanlığı yanı sıra Hataylılardan da sert tepki geldi..
VEYSEL SAVAŞ
Avrupa Parlamentosunun ‘Suriye Çatışması-Ayaklanmanın ardından 10 yıl’ başlıklı karar tasarısında, Türkiye’yi Suriye’nin Kuzeyinde işgalci olarak görmesi ve ‘Askerlerinizi geri çekin’ çağrısı yapması Ankara’da iplerin gerilmesine neden oldu.
Raporda yer alan “Türkiye bu bölgeyi yasa dışı şekilde işgal ediyor ve bu durum Suriye’de, Orta Doğu’da, Doğu Akdeniz’de barışı tehlikeye atıyor” şeklinde ki ifade ise bardağı taşıran son damla oldu.
ABD liderliğindeki IŞİD karşıtı uluslararası koalisyonun desteklendiği aktarılan tasarıda, “Suriye Demokratik Güçlerinin (SDG) bir müttefik olarak IŞİD ile mücadeledeki katkısının öneminin altını çiziyoruz” denildi. Raporda, Suriye’de Devlet Başkanı Esad yönetiminin yanı sıra Rusya, İran ve Türkiye’nin de insan hakları ihlallerinde bulunduğunu ileri sürülürken, bu ihlallerin ‘şiddetle kınandığı’ kaydedildi.
HATAYLILAR: SİZ KAN AKMASINA NEDEN OLDUNUZ!
Tutanaklarda yer alan bu cümlelere ise hem Ankara’dan hem de bünyesinde 500 bine yakın Suriyeliyi 10 yıldır barındıran Hataylılardan büyük tepki geldi.
Vatandaşlar, “Hem ilimizde ki hem de ülkemizde ki milyonlarca Suriyeliyi 10 yıldır barındırıyoruz. Suriye’yi işgal eden biz değil ABD ve siz AB ülkeleridir. Dün olduğu gibi bugünde bu coğrafyada kan akmasının en büyük sebebi sizlersiniz” derken, Ankara’dan “Avrupa Parlamentosu Genel Kurulunda Suriye ihtilafının 10. yılı vesilesiyle kabul edilen kararda yer verilen, milyonlarca Suriyeliye kucak açan ve ihtilaf nedeniyle tek başına ağır sorumluluklar üstlenen ülkemize ilişkin asılsız iddiaları reddediyoruz. Bu karar da AP’nin Türkiye’ye karşı önyargılı ve dürüstlükten uzak yaklaşımını gözler önüne sermektedir. Türkiye, Suriye’nin kuzeyinde, sınır hattı boyunca Türk ve Suriye halkını tehdit eden terör örgütlerine karşı BM Şartının 51. maddesinden kaynaklanan meşru müdafaa hakkı temelinde harekâtlar düzenlemiştir. Türkiye, bir yandan terörizmin her türlüsüyle kararlı mücadelesini devam ettirirken, bir yandan da BM Güvenlik Konseyinin 2254 sayılı kararı temelinde Suriye ihtilafına siyasi bir çözüm bulunması amacıyla çabalarını sürdürecektir” dendi.
