Gündemde Eyt , zamlar, aflar, seçim ittifakları, cumhurbaşkanı adayları…
Gençlerin ve genel izleyicinin aklında evlilik programı,yemek programı, adadan kurtuluş programı, magazin olayları ve spor yorumları….
Peki bu konu umursamaz bir nesil üretmez mi?
Vurdumduymaz bir halk yaratmaz mı?
Kuşaklar arası uçurum oluşturmaz mı?
Uyuşmuş beyinlere ,hedonist tavırlara sebebiyet vermez mi?
Cevap benim için evet..
Bağımsız olarak dizilerimiz genel olarak reyting ve popülerlik gayesi taşıyor. Bu durumda aşiret, çete, zenginlik ,şaşaa,aldatma… dizilerde oldukça yer kaplıyor. Dizi ile gerçek hayatın farkları burda zirveye çıkıyor.
Magazin programında çok beğendiğimiz oyuncu 1 yıldaki 3.sevgilisiyle yakalanıyor ve yalanlıyor. Çocuktaki algıyı düşünebiliyor musunuz?
Ada hayatında açlıktan ve üst tur hırsından olmadık entrikalar ,ekipleşmeler,dedikodular yapılıyor. Bunu izleyen çocuk nasıl etkilenmesin.
Yemek programlarında tartışmalar,üslupsuz eleştiriler,reyting uğruna ekstra agresyon görülüyor.Bunu izleyen ev hanımı günlük hayatında stres atayım derken daha da gergin oluyor.
Evlilik programları maddiyat,görüntü nasıl da ön planda. Halkın önünde mahrem olması gereken düşünce ve duygular yaşanıyor , artık gençler her şeyini yayımlamaya ,paylaşmaya başlıyor..
Böyle bir izleyici kitlesine günlük hayat sorunlarını, maddi imkansızlıkları, küresel ve milli sorunları dinletmek zor olacaktır. Çünkü adadan kim elendi, o çocuğu kabul etti mi? Hangi yarışmacının yemeği beğenildi? gibi sorular aklımızı kurcalıyor.
Bu tarz yayınların eğlenceli,sürükleyici olduğunu biliyorum ancak izleyenleri oyaladığı,manipüle ettiği ,erteleme davranışına da ittiği de şu götürmez bir gerçek .. Önerim geçirdiğimiz saati azaltmak ve azalttırmak..
Karar sizin..