Geçen hafta Mezopotamya uygarlığından bahsettik. Bu hafta da Mısır uygarlığından bahsedelim.
Nil Nehri deltasında, M.Ö. 3000 yıllarında başlayıp M.Ö. 333 yılında Makedonyalı İskender’in istilasına kadar yaşamış bir uygarlıktır.
Mısır’ın kökleri 7.000 yıllık bir medeniyete dayanır.
Meşhur Nil Nehri Deltası’nda kurulmuş olan Mısır medeniyeti, Antik Çağ’ın en büyük uygarlıklarından birisidir.
Mumya sanatı, tıp, eczacılık, geometri bilimleri gelişmiştir.
Özellikle “Mısır Piramitleri” hala gizemini korumaktadır.
O çağlarda Mısır’da bu günün teknolojisinin olduğunu idea edenler bile vardır.
Uzaylıların Mısır’a indiği, modern bir yaşam kurduğu söylenir.
Mısır’ın haritadaki yerini sormayacağım.
Türkiye siyasetinde çokça yer aldığı için yerine de adına da çok aşinasınız.
M.Ö. 3000 yıllarda kurulan bir medeniyetin şimdilerde neden küçük de olsa bir izi yok, onu soracağım.
Hiç merak ettiniz mi?
M.Ö ölüsünü mumyalayıp günümüze kadar var olmasını sağlayan; ilk ameliyatları yapan bir medeniyet, aradan gecen bin yıllara karşın aynı hüneri neden gösteremez?
Bu işte bir gariplik yok mu?
Bu günün Ortadoğu’sunun bir zamanların en büyük uyarlık kurduğuna inanmak ne kadar zor.
İşin kötü tarafı, bu günün Mısır’ı, M.Ö. kurulan Mısır’dan daha geri durumda.
Bir yakınım Mısır’a turist olarak gitmişti.
Mısır’ı görünce çok şaşırdığını; “Cahil ve geriler!” demişti.
Mısırda şuan asker kökenli bir devlet başkanı var. 2013’te askeri darbeyle başa geçti.
Ne demokrasi var ne de güçlü bir ekonomi…
Nereden nereye değil mi?
Aradan geçen yedi bin yılda neler oldu da Mısır bu hale geldi?
Ben sorguluyorum!
Ya siz…