Kan kusturan öfkeler…

Çaresizliğin insana neler yaptırabileceğini düşünen var mı?

Seçeneklerin hızla azaldığını görmüyor musunuz? 2 aylık bebeği olan ve emziren bir annenin açlığına hiç tanık oldunuz mu?

Aç bir bebeğin nasıl ağladığını bilir misiniz?

Çocuğunu okutmak için böbreğini satışa çıkaran bir babayla hiç konuştunuz mu?

Kendi çocuklarını korumak için katlanılmaz hakaretlere, dişini sıkarak sessiz kalan kadınlar tanıdınız mı?

İşini kaybetme korkusu yaşayan insanları hiç dinlediniz mi?

Ülkenin içinde bulunduğu ekonomik ve siyasi durumu nasıl görüyorsunuz?

Ne benim, ne de senin olmayan bir savaşın kurbanları kim olacak?

Ölüm korkusu kimi esir alacak? Savaş en kötüsü de dünyada, ülkemizde ya da memleketimizde kadın ve çocukların durumu ne olacak?

Dövülen, tehdit edilen, korkudan uyuyamayan, kovulan ya da kurtuluşu kaçmakta bulan kadın ve çocuklar görmediniz mi…

Ev kirasını ödeyemeyen, iş bulamayan, elektrik faturasını ödeyemediği için soğukta tir tir titreyen – hastalanan yüreklerin sesini tanır mısınız?

Eniştesi tarafınca tecavüze uğrayan ve ölümle tehdit edilen küçük kızlara hiç tanık oldunuz mu?

Peki, çaresizlik nedir bilir misiniz?

Kan kusturan çaresizlikler…

Kitaplar, hiçbir insanın özünde kendisine acı verecek bir kötülüğü taşımadığını söylese de ağır şartlara katlanamayan insanların intiharları devam etmiyor mu?

Bizler nasıl yaratıklarız ki, etrafımızda gördüğümüz çok sayıda çaresiz insana yardım etmek yerine, sessiz kalmayı ya da o kötü durumundan yararlanmayı tercih ediyoruz.

Sonra arkasından vay efendim neden intihar etti..?

Neden fuhuş yaptı..?

Neden hintkeneviri işine girdi?

Neden öldürdü? Ne yaptı da öldürüldü?

Neden hapse girdi türünden karın doyurmayan şaibeli sorularla çamur atmakta yarışırız.

Ey gerizekalı bencil!…

O çamur attığın insanlar açtı aç…

O beddua ettiğin kadınlar çaresizdi….

İş bulamamıştı.

Onlara yardım etmek yerine, onlarla yatmayı tercih eden vicdansız sen nasıl bir yaratıksın?…

Ey insanoğlu insanlar… Ben, sen, o, bizler, hepimiz uçurumun kenarındayız!…

Savaşın ateşi üzerimizde, dumanında boğulmak üzereyiz.

Kadını – erkeği, çoluk – çocuklarla intiharlar – ölümler ve her türden kâbus kapımızda…

Kan kusturan çaresizlikler içindeyiz… Yaşamın onuru adına uyanın ve birleşin..

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir