Yazar: Ruhan Odabaş

Beslenme ya da diyet uzmanı değilim. Bu nedenle sizlere gıda maddelerinin faydalarından söz edecek de değilim. Ağzının yolunu bilen herkes zaten biliyor neyin ne

25 Kasım akşamı İzmit’teki SDKM Oda Tiyatrosu’ndaydım. Daha doğrusu, o salonda bulunan şanslı insanlardan biri bendim. SDKM’ye ilk gidişim değildi kuşkusuz. Oda Tiyatrosu’nda da

Katılır mısınız? “Hüzün sahillerden başlar” gibi bir tezim var benim. Nedendir bilmem, ben böyle düşündüm. Siz de katılır mısınız?.. Önce şunu soralım; “- Sahili

“Yaşam bana çok şey öğretti” diyenleri bilirim ve bu deyim hiç de yanlış değildir. Akıllı insanlar, yaşamın her evresinde mutlaka bir şeyler öğrenirler. Öğrendiklerinin,

Mimar Sinan Süleymaniye Camisi’nin yapımını bitirmiştir. Bu muhteşem yapıyı yakından görebilmek için yalnızca Anadolu’dan değil, dünyanın başka ülkelerinden de insanlar gelmektedir. Gelip görenler şaşkınlıklarını,

“Hırsızlık” dendiğinde, çalmanın çirkini gelir akla. Yoksa, “kalp çalmak”, “gönül çalmak”, “enstrüman çalmak” da var ve hiç biri de kötü şeyler değil bunların. Hiç

“Boş çuval dik durmaz” sözünü yalana çıkarmamak için doldurup duruyordu kocaman çuvalı. Tıka basa doldurduktan sonra aklına geldi; “ İyi de, bu çuvalı nasıl

1943 yılında, Mustafa Güzelgöz adında bir genç, kütüphaneci olarak Ürgüp Tahsin Ağa Kütüphanesi’ne tayin edilir. Edilir ama, aradan günler geçer, kütüphaneye gelen giden olmaz.

“Küçük hanımlar, küçük beyler! Sizler hepiniz geleceğin bir gülü, yıldızı, bir mutluluk parıltısısınız. Memleketi asıl aydınlığa boğacak sizsiniz. Kendinizin ne kadar mühim, kıymetli olduğunuzu

Bir belgeselde, penguen türü kuşların birbirlerinin yuvalarından taş çaldığını görmüş ve çok gülmüştüm. Gülmüş ve şöyle düşünmüştüm; “Kuşlar da mı!..” İnsan var olduğu andan