HABER MERKEZİ
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı 101. yılda Hatay’da büyük bir coşku, mutluluk ve gururla kutlandı.
Defne ilçesi Maksim Alanı’nda gerçekleştirilen kutlama programına; Hatay Valisi Mustafa Masatlı, Hatay milletvekilleri, İl Garnizon Komutanı Tuğgeneral Ali Mete, Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Öntürk, il protokolü, ilçe belediye başkanları, öğretmenler, öğrenciler ve çok sayıda vatandaşlar katıldı.
Saygı duruşu ve İstiklâl Marşı ile başlayan program Vali Mustafa Masatlı’nın konuşmasıyla devam etti. 101. yıla özel etkinliklerin, gösterilerin, halk oyunlarının sergilendiği, coşkulu şiirlerin okunduğu program geçit töreniyle sona erdi.
Hatay Valisi Mustafa Masatlı ve HBB Başkanı Mehmet Öntürk, kutlamalar sırasında tören aracından vatandaşları selamladı ve bayram coşkusunu hemşehrileriyle paylaştı. Ayrıca öğrencilere çeşitli hediyeler dağıtarak bayram neşesini artırdı.
Hatay Valisi Mustafa Masatlı, Cumhuriyetimizin 101. Yılı nedeniyle düzenlenen törende yaptığı konuşmada; Türkiye’nin aradan geçen 101 yolda, bölgesinin ve dünyanın fevkalade atmosferine rağmen yaşamayı ve güçlü olabilmeyi sürdürdüğünü söyledi.
Vali Masatlı, konuşmasının devamında şu görüşlere yer verdi; “Cumhuriyetimizin kuruluşunun 101. yıl dönümünü kutlamanın büyük heyecanını, coşkusunu ve mutluluğunu hep birlikte yaşıyoruz. Bayramımız kutlu olsun. Sizlerle birlikte bu topraklarda yaşayan, bu şanlı milletin bir ferdi olarak; Cumhuriyetimizin yıl dönümünü, birçok medeniyeti bağrından çıkaran kadim şehir Hatay’ımızda, kutlamaktan tarifsiz bir onur duyduğumu da ifade etmek istiyorum. İnsanlık tarihi, bir milletin sarsılmaz ortak iradesiyle, kendi kaderini eliyle ve kanlarıyla yazdığına, nâdiren şahit olmuştur. Bu anlamda Cumhuriyet, Milletimizin tarih sahnesinde yeniden dirilişinin adı, İstiklal Mücadelemizin bize bıraktığı en önemli mirasıdır. 19 Mayıs 1919’da Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK, Samsun’a çıkarak Cumhuriyetin doğuşunu başlatacak ilk adımı atmış, Bağımsızlığa inanmış bir lider, umudunu kaybetmeyen Aziz Milletimizle bütünleşerek, büyük Anadolu hareketini başlatmıştır. Amasya Tamimi’nde: “Milletin istiklalini, yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır.” Düsturu ile başlayan Cumhuriyetimizin doğum belgesinin ardından, Erzurum ve Sivas Kongreleri de, bu asil Milletin kaderini yeniden yazma iradesinin ifadesi olmuştur. Türkiye Cumhuriyeti, aziz milletimizin imkânsızları mümkün kılan, birlik ve beraberlik ruhuyla vatanını yeniden kazanma mücadelesinin, bağımsızlık ve özgürlüğe olan inancının da bir zaferidir. Geçtiğimiz yıl Cumhuriyetimizin 100. Yılını, Ülkemizin dört bir yanında gururla kutlamış ve Türkiye Yüzyılı’na adım atmıştık. Bugün ise yine aynı coşku ve heyecanla Cumhuriyetimizin 101. Yılını kutluyoruz. Türkiye aradan geçen 101 yılda, bölgesinin ve dünyanın fevkalade atmosferine rağmen, yaşamayı ve güçlü olabilmeyi sürdürebilmiştir. Yönetim şeklinden hukuk devletine, insan haklarından seçme ve seçilme hakkına kadar, pek çok değişim ve dönüşümü içeren Cumhuriyetimiz ile; aradan geçen sürede yapılan çalışmalar sonucu, sağlıkta dönüşüm projesi ile yeni bir sağlık sistemi oluşturulmuş, modern bir iletişim ağı kurulmuş, dev barajlar ve santraller inşa edilmiş, otoyollar, köprüler, tüneller, havalimanları ve diğer altyapı şebekeleri kurulmuş, gayri safi milli hasılada önemli artışlar olmuştur. Yine bu dönemde, tarımda modernizasyon tesis edilmiş, üniversitelerimiz dünya çapında projeler üretebilecek seviyeye gelmiş, hiçbir insanımızın mağdur olmaması için, pek çok ülkenin örnek aldığı bir sosyal güvenlik sistemi kurulmuş, stratejik savunma sanayi ürünleri başta olmak üzere, her türlü teknolojik ve stratejik ürün ihraç edilmeye başlanmıştır. Şu anda, Türkiye Cumhuriyeti yaşanan bölgesel ve küresel ekonomik krizlere ve savaşlara rağmen, dünyanın 20 büyük ekonomisinden biridir. Güçlü Ülkemiz artık yerli ve milli şekilde kendi, Milli Muharip Uçağı KAAN’ı, çeşitli İHA ve SİHA’larını, taarruz ve genel maksat helikopterlerini, TCG Anadolu gibi devasa gemilerini, hava savunma sistemlerini ve her türlü teknolojik askeri sistemleri üretmektedir. Değerli Hataylılar, Türkiye artık kendisine hedefler koyan, 2053 ve 2071 hedeflerine ulaşmak için her alanda büyük atılımlar yapan bir ülkedir. Dünyada daha fazla söz sahibi olmak istiyorsak, bu hedeflere ulaşmada bir an bile duraksamamalıyız. Biliyoruz ki, bu hedeflerin gerçekleşmesine sadece Ülkemizin değil, tüm mazlum coğrafyaların da ihtiyacı vardır. 101 yıl önce istiklalinden ve istikbalinden ödün vermeyeceğini tüm cihana en güçlü şekilde haykıran bu Aziz Millet, son yıllarda yaşadığı zorlukları, yine Devletine ve iradesine sahip çıkma kararlılığı sonucu geri püskürterek, bütün dünyaya çok önemli ve net mesajlar vermiştir. Hatay, Türkiye Cumhuriyeti’ne katılan son toprak parçası olarak özel bir yere sahiptir. Hatay halkımız Cumhuriyet’in değerini bilerek, Cumhuriyet ruhunu her daim yaşatmaya devam etmiştir. Medeniyetlerin buluştuğu, bu güzel şehrimiz ne yazık ki, 6 Şubat’ta Tarihin Anakaradaki En Büyük Afetlerinden birini yaşamıştır. Asırların felaketi olarak anılan bu afetlerde 25 bine yakın canımızı kaybettik. Bu vesileyle hayatını kaybeden vatandaşlarımızı bir kez daha rahmetle anıyor, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN Beyefendi’nin liderliği ve riyasetindeki Güçlü Devletimiz, Hatay’ımızı birinci öncelikli meselesi olarak görmüş; Devletimiz, tüm imkân ve kabiliyetiyle başta ilimiz olmak üzere, deprem bölgesinde Dünyanın en büyük iyileştirme operasyonunu başlatmıştır. Bu kapsamda 6 Şubat’tan bugüne dek, insanımızın hayata tutunabilmesi ve şehrimizin tekrar ayağa kalkabilmesi için, kısa zamanda büyük yol kat edilmiştir. Cumhuriyetimizin 100. yılında asırların felaketiyle yıkıma uğrayan şehrimiz, şükürler olsun ki 101. Yılda, az önce sıraladığımız çalışmalarla, yeniden ayağa kalkmaya başlamış bulunmaktadır. Farklı medeniyetlerin yüzyıllar boyunca kardeşçe yaşadığı bu topraklar emin olunuz ki, yakın gelecekte eski güzel günlerine dönecektir. Atatürk “Cumhuriyeti biz kurduk onu yaşatacak sizlersiniz.” diyerek, Ülkemizi yarınlara taşıma görevini sizlere vermiştir. Bu görevi yerine getirmek için bilgili ve güçlü olmak zorundasınız. Tarihimizi, kültürümüzü, inancımızı iyi bilmek durumundasınız. Hem milli hem de evrensel kültürü öğrenmelisiniz. Ülkemize ve Milletimize karşı sorumluluklarını bilen, istiklalimize ve istikbalimize yönelen tehlikeleri zamanında sezebilen ve bunu başarabilmek için devamlı kendisini yenileyen, geliştiren gençliğe ihtiyacımız bulunmaktadır. Bu noktada size güveniyoruz, size inanıyoruz ve ümit ediyoruz ki, Ülkemizi bulunduğumuz yerden çok daha ileri taşıyacak sizlersiniz. Bu duygu ve düşüncelerle; başta Cumhuriyetimizin Kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve kahraman silah arkadaşları olmak üzere, kanlarıyla bu toprakları bize vatan yapan, Aziz Şehitlerimiz ile Kahraman Gazilerimizi, rahmet, minnet ve şükran duygularıyla yâd ediyorum. Büyük Milletimizin ve siz Hataylı Hemşehrilerimin Cumhuriyet Bayramı’nı da,bir kez daha cân-ı gönülden kutluyor, nice güzel bayramlarda birlikte olmak dileğiyle, hepinizi sevgi, saygı ve muhabbetle selamlıyorum.”