Ben seni hep burada bekliyor olacağım!

Depremden sonra ağlayan çok insan gördüm.

Kimi geçmişine ve kimi geleceğine ağlıyordu.

Kimi kaybettiklerine, kimi kazanacaklarına belki.

Ağlıyordu herkes hıçkırarak ağlıyordu.

Enkaz olmuş kentine ve bir daha hiç karşılaşamayacağı anılarına ağlıyordu.

Atatürk caddesinin günün her saatinde ki hareketliliğine ve belki yıllanmış kaldırım kenarında ki ağaçlarına, saksılarda ki çiçeklerine…

Saray caddesinin dönercilerine, caddenin kenarında ki merdiven altı saat tamircisine, hemen köşe de ki şekerci dükkanına…

Cumhuriyet caddesine ve cadde ki turşucu dükkânı, Antakya Lisesi, caddenin hemen sol tarafında ki bir sürü emlakçı dükkanına…

Gündüz caddesinin her gün şikayetçi olduğumuz sıkışık trafiğine, caddenin sağında solunda yer alan bakkalına, tavukçusuna, fırınına, kasabına…

Ve benim doğup büyüdüğüm Çekmece caddesi. Cadde üzerinde ki birkaç adet kahvehane, bakkal, berber ve okulun etrafında ki tost büfelerine…

Asi nehrinin nazlı nazlı akışına…

Kurtuluş caddesinde ki Affan kahvesine…

Uzun Çarşımız, Perşembe pazarına…

Kocaman kent bir olmuş ve ağlıyordu.

Hıçkırarak ağlıyordu.

Zengini, fakiri, genci, yaşlısı demeden ağlıyordu.

Sahipsizliğine belki…

Kadersizliğine veya terk edilmişliğine…

Enkaz altında günlerce bağıra bağıra ölen komşusuna, akrabasına veya tanımadığı ama acısını hissettiği Antakyalıya…

Bir zamanların Site ve Seçkin sinemasına…

Sağı solu yerle bir olan Fatih caddesine…

Bir yıl, kocaman bir yıl geçti.

Ve halen ağlıyor herkes.

Kocaman kent bir araya gelmiş ve ağlıyordu.

AĞLAYAN aslında o, ben, sen, biz değildik.

Ağlayan Antakya’ydı.

Antakya’nın kendisi de ağlıyordu.

O da bir daha gelmemek üzere giderken göz yaşlarını tutamıyordu.

Vedalaşıyordu bizimle teşekkür ediyordu belki dostluğumuza…

Bir kent, taş beton demir ağlar mı yani?

Evet ağlıyordu çünkü biz ve Antakya aşıktık birbirimize.

O günü hatırlayın, bir hatırlayın nasıl da yağmur yağıyor şimşekler çakıyordu.

O dinmeyen yağmur Antakya’mızın gözyaşıydı belki ve şimşekler haykırışıydı.

Bir daha gelmeyeceksin biliyorum.

Ama ben seni hep burada bekliyor olacağım!

Hep yaşayacağım seni ve sevdamızı…

Seni seviyorum çok seviyorum Antakya’m!

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir