HABER MERKEZİ
Kronik hastalıklar, özellikle ileri yaş grubundaki kişiler arasında oldukça yaygındır. Hareketsiz yaşam tarzı, düzensiz beslenme, sigara içme ve aşırı alkol kullanımı gibi faktörler; kronik hastalıkların daha genç yaşlarda da görülmesine yol açar.
Kronik Hastalıklar Nelerdir: Kronik hastalıklar kabaca 1 seneden uzun süreli tedavi gerektiren ya da hastanın günlük yaşamında 1 seneden fazla kısıtlamaya neden olan hastalık grubudur. Kronik hastalıkların özellikleri: Birden fazla faktöre bağlı olarak gelişen, kompleks hastalıklar olması, Gelişimi uzun süren, bazı hastalarda herhangi bir belirtiye sebep olmadan ilerleyen (asemptomatik) rahatsızlıklar olması, Hastalığın uzun süre devam etmesi, hastada başka sağlık sorunlarına da yol açması, Hastada işlevsellik kaybına neden olması şeklinde sayılabilir.
Toplum içerisinde çok farklı kronik hastalığa sahip kişiler bulunur. Ancak bazı kronik hastalıklar, diğerlerine göre çok daha yaygın olarak görülür. En sık görülen kronik hastalıklar:
Diyabet: Diyabet yüksek kan şekeri ile karakterize bir hastalıktır. Tip 1 diyabet, otoimmün kaynaklı olarak yaşamın erken yıllarında ortaya çıkarken; Tip 2 diyabet ise sağlıksız beslenme, genetik yatkınlık, hareketsiz yaşam tarzı gibi nedenlere bağlı olarak ortaya çıkar. Diyabet hastalığı tedavi edilmediğinde ve kan şekeri kontrol altında tutulmadığında, diyabete bağlı olarak çok sayıda komplikasyon gelişebilir. Bu komplikasyonlar; enfeksiyona yatkınlık, göz hastalıkları, kalp hastalıkları ve inme şeklinde sayılabilir. Tüm bu komplikasyonlardan korunmak için diyabet tedavisine harfiyen uyulmalı ve sağlıksız besinler tüketilmemelidir.
Yüksek Tansiyon: Kan basıncının 140/80 değerinin üzerinde olması yüksek tansiyon diğer adıyla hipertansiyon olarak adlandırılır. Hastada tansiyon yüksekliği kendiliğinden ortaya çıkabileceği gibi altta yatan bir rahatsızlığa bağlı olarak da gelişebilir. Hipertansiyon, hastalarda yıllarca hiçbir belirtiye neden olmadan ilerleyebilir ve rutin kan basıncı ölçümü sırasında tespit edilebilir. Bu nedenle kişilerin sağlıklı görünmesine ve herhangi bir tansiyon belirtisi göstermemesine rağmen, düzenli aralıklarla kan basıncı ölçülmelidir. Yüksek tansiyonun erken tanısı ve tedavisi ile; hastalığa bağlı oluşabilecek kalp hastalıkları, böbrek rahatsızlıkları, inme gibi sorunların önüne geçilebilir.
Kalp Hastalıkları: Ülkemizdeki ölümlerin üçte biri kalp damar hastalıkları nedeniyle gerçekleşmektedir. Kronik kalp hastalıkları; koroner arter hastalığı, kalp kapakçığı rahatsızlıkları, kalp yetmezliği gibi farklı tür rahatsızlıkları kapsar. Tüm bu hastalıklar, kalp fonksiyonunda bozulmaya sebep olur. Kalbin işlevlerini yerine getiremememesi de vücuttaki her organın hasar görmesi riskini taşır. Kronik kalp hastalıkları; diyabet, hipertansiyon, obezite, KOAH gibi diğer kronik rahatsızlıklarla yakından ilişkilidir. Bu kronik hastalıklara sahip kişiler; kalp krizi, damar tıkanıklığı gibi sorunlar açısından risk altındadır.
Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı (KOAH): KOAH, akciğerdeki hava akışının tıkanmasına yol açan iltihabi (inflamatuar) bir akciğer rahatsızlığıdır. KOAH hastalarında öksürük, nefes darlığı, aşırı balgam oluşumu, hırıltılı solunum gibi belirtiler görülür. KOAH; sigara içmek, irritan gazlara maruz kalınan ortamda çalışmak gibi risk faktörleri varlığından ortaya çıkar. KOAH hastaları; kalp hastalıkları, akciğer kanseri gibi hastalıklar açısından riskli grupta yer alır. KOAH, zaman içerisinde ilerleyen ve kötüleşen bir hastalık olmakla birlikte uygun tedavi ile hastanın semptomları kontrol altına alınabilir. Tedavide temel amaç; hastanın daha rahat nefes alması, daha az zatürre (pnömoni) geçirmesi ve yaşam kalitesinin artırılması şeklindedir.
Artrit (Eklem İltihabı): Eklem iltihabı ya da diğer adıyla artrit; eklemlerde kızarıklık, şişlik, ağrı ile seyreden bir hastalıktır. Artrit ilerledikçe etkilenen eklemde hareket kısıtlılığı, sertlik gibi durumlar da görülebilir. Artritin pek çok fazla alt türü olmakla birlikte toplumda en sık görülenleri; osteoartrit, romatoid artrit, gut artriti şeklinde sayılabilir. Artritin erken evrede yakalanması ve uygun tedavinin yapılmasıyla ile hastalığın ilerlemesi yavaşlatılabilir.
Kanser: Kanser; vücut hücrelerinin bazılarında genetik yapının mutasyona uğraması sonucu gelişen ve anormal bir hücre bölünmesiyle tümör oluşumunun görüldüğü hastalıklar topluluğudur. Ülkemizde görülen ölümlerin yaklaşık dörtte birinden kanser sorumludur. Kanserin yüzlerce farklı türü vardır. Her bir kanser türünün kendine ait farklı özellikleri olabilir. Bazı kanser türlerinde tümörler, günler içerisinde hızlı bir gelişim gösterirken bazı türlerde ise yavaş yavaş ilerleyen ve uzun yıllar alan bir büyüme görülebilir. Kanser türüne ait etkilenen organ, tümör oluşumuna neden olan mutasyon, tümörün yayılma durumu gibi özellikler; uygun tedavinin belirlenmesinde etkili faktörlerdir.
Astım: Astım hava yolunun şişerek daraldığı ve aşırı mukus oluşumunun görüldüğü kronik bir rahatsızlıktır. Bu durum da astım hastalarında solunum güçlüğü, öksürük, hırıltılı solunum gibi semptomlara yol açar. Astım çoğu kişi için ciddi bir problem oluşturmamakla beraber bazı hastalarda günlük yaşamı önemli ölçüde etkileyen bir problem olabilir. Astım hastalığı tamamen iyileştirilemez ancak uygun tedavi ile semptomlar kontrol altına alınabilir. Bu sayede astım hastaları yaşamlarına normal bir şekilde devam edebilir.
Alzheimer Hastalığı ve Diğer Demanslar: Demans; kişide hafıza ve düşünme becerilerin günlük yaşamı olumsuz etkileyecek ölçüde etkilendiği hastalıklar bütünüdür. Özellikle yaşlanma, demans gelişimdeki en büyük risk faktörlerinden birisidir. Pek çok farklı alt grubu içinde barındıran demansın en sık görülen türü Alzheimer hastalığıdır. Başlangıçta unutkanlık şeklinde başlayan bu hastalık, ilerleyen dönemlerde kişinin çevresindeki kişilerden ve olaylardan tamamen koptuğu bir tabloya dönüşebilir.
Kemik Erimesi: Kemik erimesi ya da diğer adıyla osteoporoz; kemiklerin güçsüzlüğe neden olur. Bu güçsüzleşme, kemiğin hafif bir stres karşısında dahi kırılmasına yol açar. Kemik erimesi başta menopoz sonrası dönemdeki kadınlarda görülse de ileri yaştaki erkeklerde de bu sorunla karşılaşılabilir. Uygun tedavi, sağlıklı beslenme ve düzenli egzersiz ile kemik erimesi önlenebilir.
Depresyon: Kronik hastalık tanımı, fiziksel rahatsızlıkların yanı sıra psikiyatrik hastalıkları kapsar. Depresyon sürekli üzüntü hali ve çevreye ilginin kaybolduğu ruh hali ile karakterize bir rahatsızlıktır. Depresyon; kişinin duyguları, düşünme şekli ve davranışları üzerinde etki gösterir. Depresyon hastalarında; hayatın yaşamaya değer olup olmadığı gibi düşünceler görülebilir. Hasta, günlük işlerini yapmakta zorluk yaşayabilir. Depresyon hastaları uzun süreli tedavi ile eski sağlığına kavuşabilir.
Kronik Hastalıklar Önlenebilir mi?
Kronik hastalıkların tedavisi için genel olarak hastalığa bağlı belirtilerin hafifletilmesi amaçlanır. Yine hastalığa bağlı komplikasyonların azaltılması da tedavinin amaçlarından biridir. Kronik hastalıkların toplumda pek çok kişiyi etkilediği düşünülürse bu hastalıkların tamamen tedavi edilememesi olumsuz bir durum olarak değerlendirilebilir. Bu nedenle kronik hastalıkların daha az kişiyi etkilemesi, toplum sağlığı açısından hedeflenen bir durumdur. Kişide kronik hastalık gelişiminin önlenmesi için; Sağlıklı beslenmek, Düzenli egzersiz yapmak, Tütün kullanımını azaltmak, pasif içiciliğin önüne geçmek gibi davranışlar fayda sağlar.
Kanser, kronik kalp hastalıkları, diyabet, hipertansiyon gibi hastalıkların erken teşhisi de hastalığın ilerlememesi açısından kritiktir. Bu nedenle ailesinde bu rahatsızlıklara sahip ya da bu hastalıklarla ilgili obezite gibi risk faktörlerini taşıyan kişilerin düzenli olarak doktor kontrolü yaptırması gereklidir. Kronik hastalıklar, tedavisi uzun süren ve hastaların tedavi sürecinde yardıma ihtiyaç duydukları durumlardır. Bu nedenle hastaların tedavi boyunca hem sağlık çalışanlarından hem de yakın çevrelerinden destek görmesi; tedavi başarısını artıracaktır.