SONAR GÜNEŞ
6 Şubat Maraş merkezli depremlerden en çok etkilenen kentlerden biri olan Hatay’da, yüzlerce depremzede ikinci kışı da konteynerde ve çadırda geçiriyor. Konteyner ya da çadır fark etmeksizin tüm depremzedeler farklı zorluklarla yaşıyor.
Depremzedelere barınma konusunda çeşitli çözümler bulsa da gıda, su, ulaşım, geçim ve sağlık başlıklarında temel ihtiyaçlara erişim sorunu yaşıyor. Hala çadırda yaşayan depremzedelerin koşulları ise daha zor. Hataylı depremzedelerin kimisi olumsuz hava koşullarından kimisi ise kurumların yetersizliğinden şikâyetçi.
Çadırda 11 ayı geride bırakan vatandaş: “Çadırda kışı geçirmek çok zor, havalar çok soğuk. Birçok eksiğimiz var. Biz çadırda yaşıyoruz, gelsinler halimizi görsünler. Biz şehrimizi bırakmak istemiyoruz. Şubat ayından bu yana kendi imkanlarımızla kurduğumuz çadırlarda yaşıyoruz. Koşullar çok zor, yağmur yağınca su geçiriyor, yağmur yağınca soba boruları dağılıyor. Yağmurlu havalarda çamur içinde kalıyoruz. Yazın da haşere sorunu vardı. Gıda dağıtıyoruz, diye açıklama yapıyorlar ama bunu da görmedik. Gıdayı aylardır satın alıyoruz. Sadece konteyner kentlerde gıda dağıtımı yapılıyor. Kırsalda ya da şehir merkezinden uzakta kalanlar hiçbir şeyden faydalanamıyor. Zaten zamlar da aldı başını gidiyor.
ÇADIR ÇOCUKLAR İÇİN DAHA ZOR
Çadırda çocuklarıyla yaşamına devam eden bir diğer aile ise çocuklarının sağlığı açısından tehlike altında olduğunu söyledi.
Aile, konuşmasına söyle devam etti: “Yaşanılan felaketten sonra mecburen çadırda yaşamaya başladık. Evimizi, iş yerimizi en önemlisi şehrimizi kaybettik. Şu an çadırda yaşıyoruz çocuklarımız var, hava buz gibi. Onların sağlıklarına zarar gelecek diye korkuyoruz. Soba yakıyoruz fakat yağmurlu ve fırtınalı havalarda soba zarar görüyor. Biz de mecburen battaniyelere sarılmak zorunda kalıyoruz tabi ki bu soğukta ne kadar ısıtabilirse. Maddi zorluklardan dolayı çadırda kalıyoruz, yoksa bizde biliyoruz bu havada çadırda yaşanmayacağını. Fakat mecburuz. İnşallah en kısa zamanda sesimiz duyulur ve bize yardım ederler.” Dediler.