ALİ ZAN
Antakya köklü tarihiyle günümüz hayatına pek çok değer katan bir yerdi. Ortak miras olarak kabul edilecek bu değerlerin başında da Antakya’nın son 200 yılına tanıklık etmiş Eski Antakya Evleri bulunuyordu. Fakat yaşadığımız felaket bizden hepsini tek tek aldı ve eski Antakya evlerinden geriye koca boşluklar kaldı.
Asrın felaketinin yerle bir ettiği Hatay’da enkazlar kaldırıldıkça yıkımın boyutu da gözler önüne seriliyor. Binlerce kişinin hayatını kaybettiği kentte kalanlar her geçen gün geçtikleri sokakları, caddeleri tanıyamaz oldu.
Yaşanan felaketin ardından 11 ay geçti, büyük yıkımların yaşadığı Hatay’da yaklaşık 25 bin kişi hayatını kaybetti ve binlerce kişi de yaralandı. 11 ay sonra görüntülenen değişim, yıkımın etkisini gözler önüne sermeye devam ediyor. Depremzede vatandaşlar şehirlerinin bir an önce eski haline dönmesini istiyor.
Antakya’nın yeniden eski haline dönesini bekleyen vatandaşlar: “Buralar sosyal hayatın tüm canlılığıyla yaşandığı mekanlardı. Ancak maalesef 6 Şubat günü yaşadığımız depremler her yeri olduğu gibi Antakya’nın özellikle geleneksel konutlarının yoğun olarak yaşandığı bu bölgeyi de büyük ölçüde hasara uğrattı. Özellikle Antakya’nın kentsel sit alanında veyahut birinci derece arkeolojik sit alanında yer alması sebebiyle bu konutlar ayrıca bir önem taşımakta. Eski Antakya’nın kültürel hafızasının devam ettirilebilmesi için bu eserlerin yeniden ayağa kalkması gerekiyor. İçerisinde türkü barlar, kafeler, restoranlar, pansiyonlar gibi birçok mekân vardı. Burada esnaflık yapan herklesin dükkânı yıkıldı. Eski Antakya Sokakları ve Evleri diye bir şey kalmadı. Artık acımızı anlatacak kelimeler bulamıyoruz. Eski Antakya bizim göz bebeklerimiz arasında yer alırdı. Her gün onlarca insanı ve turisti ağırlardı. Ve gelen herkes hayranlıkla bakardı bu sokaklara. Şimdi tek merak konumuz buranın yeniden eskisi gibi olup olmayacağı. Olacak diyorlar ama biz pek inanmıyoruz artık. Ya da olsa da eski doku, eski ambiyans olmayacak gibi geliyor. Keşke geriye dönebilme gibi bir şansımız olsa inanın ki öyle bir şansımız olsa tedbirlerimiz en sıkı şekilde alırdık böyle bir şey yaşamamak için kim ister ki zaten şehrini kaybetmek sadece şehrimizi değil binlerce insanımızı da kaybettik. Hepsine Allah’tan rahmet diliyoruz. Keşke ne şehrimizi ne de insanlarımız kaybetseydik fakat yapacak bir şey yok Allah’tan geldi. Ne yaşarsak yaşayalım biz şehrimizi terk etmeyeceğiz yeniden ayağa kalkması için de elimizden ne geliyorsa yapacağız” dediler.