HABER MERKEZİ
Alzheimer, beyin hücrelerinin ölümü sonucu hafızayı bozan ve kişiyi günlük işlerini yapamayacak hale getiren demansın en yaygın türüdür. Nörolojik bir hastalık olarak tanımlanan alzheimer, kişinin düşünme yetisini bozmasıyla birlikte günlük görevlerini ve basit işlerini ciddi anlamda olumsuz etkileyecek şekilde motor becerilerini yok eder. Alzheimer aynı zamanda yaşa bağlı olarak semptomları yıllar içinde kademeli şekilde değişen ve artarak ilerleyen bir hastalıktır.
Hastalığın ileri evrelerinde beynin küçülmesine ve sonunda da beyin hücrelerinin ölümüne yol açan alzheimer, hastalığın sonlarına doğru beyin hücrelerinin ölümüne bağlı olarak diğer organları da olumsuz etkiler ve kişinin vücudunu işlevsiz bir hale getirir.
Hastalığın erken belirtileri arasında kişi son olayları, yeni öğrenilen bilgileri ve konuşmaları unutmaya başlar. Zamanla, ciddi hafıza sorunlarına ve günlük görevleri yerine getirme yeteneğinin kaybına doğru ilerleyen bir süreç yaşanır. Tedavi seçeneği olmayan alzheimer’ın erken teşhis durumunda hastalığın daha yavaş ilerlemesi sağlanabilir.
ALZHEİMER BELİRTİLERİ NELERDİR?
En yaygın belirtileri yeni öğrenilen bilgileri hatırlamakta güçlük çekmek ve hafıza kaybı olan alzheimer belirtileri evre evre şu şekildedir:
Başlangıç evresinde Alzheimer belirtileri: Yeni öğrenilen bilgileri hatırlama güçlüğü,Son olayları, yer ve isimleri unutmak, Rutininde olan günlük görevleri yerine getirmede zorluk, Doğru sözcükleri bulmakta zorluk çekmek, Plan ve organizasyon bozukluğu yaşamak, Karar verme ve muhakeme yeteneğinde zayıflık, Kaygılı bir ruh hali içinde bulunmak, Problem çözme yetisinin azalması, Rutin görevlerin tamamlanma süresinin uzaması.
Orta evrede Alzheimer belirtileri: Bakıma ve yardıma ihtiyaç duyar hale gelmek, Hafıza kaybı ve kafa karışıklığına yaşanan artış, Mevsim, yıl, hafta veya gün kavramını yavaş yavaş yitirmek, Aile üyeleri veya arkadaş çevresini tanımakta zorluk, Aklından geçen düşünce ve olayların sürekli tekrarlanması, Basit matematik hesaplarını yapamamak, Özellikle kişisel bakım konusunda yardıma ihtiyaç duymak, Aslı astarı olmayan şüphe duyguları geliştirmek, Hastalık ilerledikçe depresif bir ruh haline bürünmek, Uyku bozuklukları yaşamak,
Alzheimer son evre ölüm belirtileri olarak da adlandırılan şiddetli alzheimer belirtileri: Tamamen kaybedilen hafıza, Aile ve yakın çevrenin tamamen unutulması, Beslenmek, oturmak ve yürümek gibi temel görevleri yardım almadan yapmaması, İdrar kaçırmak, Yeme güçlüğü ve kilo kaybı, İletişim kurma yeteneğinin kaybedilmesi, Özellikle enfeksiyon gibi hastalıklara karşı bağışıklığı iyice düşmesi.
Genel olarak Alzheimer belirtileri en yaygın olarak kişinin hafıza kaybı yaşaması sonrası günlük ihtiyaçlarında yardıma ihtiyaç duyması, yakın çevresini tanımaması ve iletişim kurmakta güçlük çekmesi olarak evreler halinde sıralanabilir. Başlangıç, orta ve şiddetli evreler halinde görülen alzheimer hastalığında kişiler özellikle şiddetli olan son evrede bakımevinde kalırlar. Son evrede beyinde meydana gelen ciddi fonksiyon kaybıyla birlikte dehidrasyon, yetersiz beslenme ve enfeksiyonlar meydana gelebilir. Yaşanan bu komplikasyonlar Alzheimer hastalarını ölüme götürebilir.
ALZHEİMER NEDEN OLUR?
Kesin nedeni tam olarak bilinemeyen Alzheimer hastalığı, genel olarak beyinde anormal bir protein birikimi (amiloid ve tau proteini) sonucu beyin fonksiyonlarının zarar görmesi ve ölmesi sonucu meydana geldiği düşünülür. Genel olarak alzheimer’a neden olduğu düşünülen durumlar ve risk faktörleri aşağıdaki gibidir:
İleri yaş: Özellikle 65 yaş ve üstü, Alzheimer hastalığının en büyük risk grupları içinde yer alır. Yaş aldıkça beyin fonksiyonları yavaşlar ve hastalık daha kolay bir şekilde kendisini gösterme fırsatı bulur.
Genetik faktör: Anne, baba veya kardeş gibi birinci derece yakınında alzheimer hastalığı olanların alzheimer hastalığına yakalanma ihtimali daha yüksektir. Aile üyeleri arasındaki genlerin bu hastalığı nasıl etkilediği konusunda net bir açıklama olmasa da genetik faktörlerin hastalığın gelişiminde rol oynadığı bilinmektedir.
Down sendromu olan kişiler: 21. kromozom, beta-amiloid oluşumuna yol açan proteinin üretiminde yer alan bir gendir. Bu kromozomun üç kopyasına sahip olan down sendromlu kişiler, alzheimer hastalığına daha çok yakalanır.
Yaşanan kafa travmaları: Kişilerin yaşadığı travmatik beyin hasarları özellikle 50 yaş ve üstü kişilerde bunama ve alzheimer hastalığı riskini artırır. Daha şiddetli ve çoklu travmaları olan kişilerde bu risk daha da fazladır.
Aşırı düzensiz uykular: Yapılan araştırma ve çalışmalar, uykuya dalma veya derin uyku konusunda zorluk çeken kişilerle Alzheimer arasında bir bağlantı olduğunu ortaya koymuştur. Çünkü düzenli uyku uyumayan kişilerin beyin işlevlerinin geriye gittiği bilinmektedir.
Sigara ve alkol tüketimi: Aşırı sigara ve alkol tüketen kişilerin de Alzheimer hastalığına daha fazla yakalandığı görülmüştür.
Yüksek tansiyon ve kolesterol: Özellikle kalp sağlığını olumsuz etkileyen durumların başında gelen yüksek tansiyon ve kolesterol, bununla birlikte alzheimer’ı tetiklemesiyle de bilinir.
Obezite: Vücut ağırlığının artıp beynin küçülmesiyle birlikte obezite hastası olan kişilerin alzheimer’a daha çok yakalandığı saptanmıştır.
Fiziksel egzersiz yetersizliği: Düzenli egzersizle birlikte hareketli bir yaşam sürmek, meyve ve sebzeler açısından zengin, az yağlı ve sağlıklı bir diyet uygulayan kişilerin alzheimer hastalığına daha az yakalandığı belirlenmiştir.
ALZHEİMER NASIL TEŞHİS EDİLİR?
Zamanında ve doğru teşhis yapılması, Alzheimer hastalığının etkilerini azaltma ve hastalığın daha yavaş bir şekilde ilerlemesi konusunda fayda sağlayacaktır.
Alzheimer’ın kesin olarak teşhis edilebilmesi için uygulanacak yöntemler şunlardır: Manyetik rezonans görüntüleme (MRI), Kan testleri, Ultrasonografi, Pozitron yayınlayıcı tomografi (PET), Elektroansefalografi beyin taraması (EEG)
Teşhise yönelik tüm testlerin ardından alzheimer şüphesi hala devam ediyorsa alzheimer testi adı altında uygulanan bilişsel fonksiyonların değerlendirilmesine yönelik testler yardımıyla uzmanlar tarafından alzheimer tanısı kesin olarak konulabilir.
ALZHEİMER HASTALIĞININ TEDAVİ YÖNTEMLERİ NELERDİR?
Alzheimer hastalığının kesin bir tedavisi yoktur ancak ilaç ve semptomatik tedavi ve davranışsal uygulamalarla Alzheimer hastasının anlama ve kavrama yeteneği ile davranışsal (giyinme, yemek, diş, banyo, hijyen, yakınlarını tanıma) bulgularında oluşan sorunların azalmasına yardımcı olunabilir. Uzmanlar tarafından kesin bir şekilde Alzheimer olarak teşhis edildikten sonra, tedavi süreci başlar. Bu süreç kişiden kişiye, hastanın yaşına ve Alzheimer’ın düzeyine göre değişebilir. Alzheimer’ın yol açtığı bazı semptomları yatıştırmak için belirli ilaçlar ve uygulamalar vardır. Alzheimer’lı hastaların mümkün olduğunda bağımsız yaşamasını sağlamak için ev ortamında dolaşmayı rahatlatacak değişimler yapmak ya da etrafa hatıraları tetikleyici nesneler ve notlar bırakmak söz konusu uygulamalardan bazılarıdır. Bilişsel stimülasyon terapisi gibi psikolojik tedavi yöntemleri ise hastanın hafızasına, problem çözme yeteneğine ve konuşmasına yararlı olabilir. Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) tarafından onaylanan ilaçlar Orta Düzey Alzheimer hastalıklarında ve şiddetli Alzheimer vakalarında sıkça kullanılmaktadır. Bu ilaçlar Alzheimer’in neden olduğu semptomları azaltmak ve davranışsal sıkıntıları gidermek için hekim gözetiminde verilir. Nöronlar arasında mesajları ileten kimyasallar olan sinir taşıyıcılarını yönetme prensibine göre çalışan bu ilaçlar her ne kadar Alzheimer’ın altında yatan sebebi çözümlemese de çoğu hastada etki gösterip semptomları azaltabilir. Hastalığın seyrini değiştirecek ve hastanın hayatının kalitesini artıracak yeni tedaviler üzerinde çalışmalar yapılmaya devam etmektedir.