Depremde 42 kişinin öldüğü binanın betonunun “elle ufalanır” durumda olduğu saptandı. Hatay’da 75. Yıl Apartmanı’nın yıkılmasına ilişkin 3’ü tutuklu 4 sanık hakkında 22 yıl 6’şar aya kadar hapis istemiyle hazırlanan iddianame kabul edildi. İddianamede yer alan bilirkişi raporunda, binanın enkazındaki incelemede betonun elle ufalanır durumda olduğunun tespit edildiği ve diğer eksiklikler anlatıldı.
AA
Hatay’da 6 Şubat’taki ilk depremde 42 kişinin hayatını kaybettiği 75. Yıl Apartmanı’nın yıkılmasına ilişkin 3’ü tutuklu 4 sanık hakkında “bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma” suçundan 22 yıl 6’şar aya kadar hapis istemiyle dava açıldı.
Merkez Antakya ilçesi Ürgenpaşa Mahallesi 75. Yıl Bulvarı’ndaki 8 katlı apartmanın, depremlerde yıkılması ve 42 kişinin yaşamını yitirmesiyle ilgili Hatay Cumhuriyet Başsavcılığı Deprem Soruşturma Bürosunca yürütülen soruşturma tamamlandı.
Tutuklu sanıklar binanın müteahhidi Mustafa Erdoğan K, statik proje müellifi Cemil U, mimar ve teknik uygulama sorumlusu Raci C. ile firari arsa ortaklarından Mustafa Kemal Ş. hakkında “bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma” suçundan 22 yıl 6’şar aya kadar hapis talebiyle hazırlanan iddianame, Hatay 3. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi.
İddianamede yer alan müşteki beyanlarında, binanın saat 04.17’de Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesi merkezli 7,7 büyüklüğündeki ilk depremde kısa süre içerisinde yıkıldığına yer verildi.
Depremde yıkılan 75. Yıl Apartmanı’nın yanında ve çevresindeki diğer binaların ise yıkılmayıp ayakta kaldığı belirtilen iddianamede, 1996’da yapımına başlanan binaya ilişkin zemin etüt raporunun bulunmadığı da bildirildi.
YÖNETMELİĞE YETERİNCE UYULMAMIŞ
İddianamede, Karadeniz Teknik Üniversitesi heyetince hazırlanan bilirkişi raporunda ise şu ifadelere yer verildi: “Söz konusu binanın deprem esnasında, gerekli ve yeteri mukavemeti göstermeyerek taşıyıcı sistemin düğüm noktalarında mafsallaşarak sınır deplasman değerleri aşıldığından bütünüyle yıkıldığı, enkaza ait betonun elle ufalanır durumda olduğu, görülebilir kolon ve kirişlerde malzemede ayrışmaların olduğu, binaya ait demirlerin incelenmesinde ise görülebilir yatay ve düşey elemanlardan pas paylarına dikkat edilmediği, pas payı altındaki donatılarda etriye aralıklarının olması gerekenden fazla olduğu, mesnetlere yakın kısımlarda etriye sıkıştırmasının yapılmadığı, demir bindirme payına dikkat edilmediği ve az olduğu tespit edildi.”
İddianamedeki bilirkişi raporunda, “Donatı detaylandırması yetersizliği tespitiyle söz konusu binada projelendirme, yapım ve iş bitimi aşamalarında Afet Bölgelerinde Yapılacak Yapılar Hakkında Yönetmelik (1975) esasına yeterince uyulmadığı” bilgisi de yer aldı.