BERNA EKENER
Kahramanmaraş merkezli olarak 6 Şubat’ta meydana gelen depremler Hatay’ın Uzun Çarşı, Meydan Çarşısı, Kurşunlu Han gibi tarihi mekanlarının zarar görmesine yol açtı.
Kentteki ticari hayatın kalbini oluşturan ve çok sayıda işletmenin bulunduğu Han ve Çarşılar depremlerde ağır hasarlar aldı. Hatay’ın geleneksel lezzetlerine ev sahipliği yapan Çarşılardaki enkazları ve moloz yığınları içerisinde. Oluşan yıkıntılar nedeniyle Çarşı içerisindeki bazı iş yerleri ağır hasarlar aldı ve yıkıldılar. Hatay’ın sembolü tarihi çarşıların yeniden başlangıç için onarılmasını ve yapılmasını istiyorlar.
Konuyla ilgili görüş bildiren esnaflar: “Uzun çarşı bizi depremden önce alışveriş yaptığımız yapmasak bile bir köşesinde otururuz kokusunu almak için. Şehirdeki insanların uğrak noktasıdır. Fakat depremden sonra tabi ki çarşının önemli bir kısmı ayakta fakat belli bir kısmında zarar var. Zarar gören yerlerin arasında girdikçe yaramız daha fazla kanıyor. Hepimizin deprem gecesinde birer evi, işi vardı fakat deprem olduğu andan itibaren her şeyimizi kaybettik. Tabi ki iş yerlerini kaybetmeyen esnaflar bu konuda çok şanslı tabi buna şans denilirse. Çarşının belli bir kısmı bu durumda işte yıkık dökük halde. Sadece burası değil Hatay koca bir moloz yığınına dönmüş durumda. Tarihiyle hala kalbimizde duruyor bu moloz yığınlarıyla değil. Moloz yığınlarını gördükçe yaramız daha da çok kanıyor. Hatay’ın her türlü güzelliğini yaşadık. Fakat 6 Şubat’ta başımıza bir deprem felaketi geldi. Burada kaldık depremden sonra fakat bazı şeylerin artık iyileştirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Hatay en fazla etkilenen ve en fazla yıkıma uğrayan yerlerin başında geliyor. Hatay’da hayat tok maalesef belli bir süre bekleyeceğiz zaman ne gösterir bilmiyoruz. Koşturuyoruz, mücadele ediyoruz bir şekilde bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Gidenler oldu fakat biz gitmedik biz bir şeyler olana kadar burada kalmaya devam edeceğiz. Bizim kalbimiz Hatay’da atıyor. Hayatımız, evimiz, çocukluğumuz burada nasıl bırakılıp gidilir ki zaten buraları bırakmaya niyetimiz yok yani bizim. Çok üzülüyoruz fakat bir şey yapamıyoruz bu da bize çok acı veriyor.” İfadelerini kullandılar.