Eski Antakya’da dolaşmayı,
Saray Caddesinde eğlenmeyi,
Yürüyüş bahanesiyle çıktığımız Atatürk caddesinde gece köftesi yemeyi,
Affan da Haytalı yemeyi,
Gideceğimiz her yere 10-15 dk içinde yetişmeyi,
Hatay’a özel olan yemekleri, evimi, mahallemi, arkadaşlarımı.
Kısacası Hatay’a özel olan her şeyi çok özledim…
Şöyle bir bakıyoruz da geçmişe ne kadar çok anı biriktirmişiz Canımız Antakya’da
Bu yıl bize sevdiklerimizin kıymetini bilmeyi, hiçbir şeyi ertelememeyi, şükretmeyi öğretti. Zaman o kadar hızlı geçiyor ki geriye dönüp baktığımda yaptığım hiçbir şeyin elle tutulur olmadığını gördüm.
Zamanın kıymetini bilmek o kadar önemliymiş ki yaşadıklarımız bize bunu öğretti. Yani kısacası deprem bana her şeyin kıymetini bilmeyi öğretti. Hayat önüme ne kadar zorluk çıkarırsa çıkarsın hayata olan umudumu yitirmeyeceğim. İnanıyorum ki yeniden güzelleşip çiçekler açacağız. Antakya sokakları yeniden nergis kokacak.