HABER MERKEZİ
Üst üste iki gün ve iki kez yapılan ölçümlerde büyük tansiyonun 140 mm Hg ve üzerinde ya da küçük tansiyonun 90 mm Hg ve üzerinde olmasına hipertansiyon (yüksek tansiyon) adı verilmektedir. Büyük tansiyonu 120-139 mmHg, küçük tansiyonu 80-89 mmHg arasında olan kişiler yüksek tansiyon hastalığı için adaydır. Kan pompalandığında oluşan atardamar duvarındaki en yüksek basınç sistolik kan basıncı (büyük tansiyon), istirahat halinde oluşan en düşük basınç ise diyastolik kan basıncı (küçük tansiyon) olarak adlandırılır. Kan basıncı için ideal değerler büyük tansiyon 120 mmHg, küçük tansiyonun ise 80 mmHg civarında olmasıdır. Hipertansiyon; uzun süre belirti vermeden sessiz bir şekilde ilerleyerek böbrek, beyin, kalp ve damar sistemine verebilir. Kişide baş dönmesi, nefes darlığı, sık idrara çıkma, bulanık görme gibi sorunlar ortaya çıkarsa bu durum yüksek tansiyon belirtileri olarak kabul görür. Yüksek tansiyonun en temel nedeni aşırı tuz tüketimi, hareketsiz yaşam, sigara alkol tüketimi, obezite, diyabet ve strestir. Yüksek tansiyonu olan kişilerin mutlaka sağlıklı beslenmeleri, sigarayı bırakmaları, egzersiz yapmaları ve kilo vermeleri gerekmektedir.
YÜKSEK TANSİYON (HİPERTANSİYON) NEDEN OLUR
Yüksek tansiyon kontrol altına alınmadığında ciddi hastalıklara da zemin hazırlayarak hayati tehlikeye neden olabilir. Yüksek tansiyonun görülme sıklığı 50 yaşında altındaki erkeklerde, 55 yaşından sonra ise kadınlarda daha fazladır. Yüksek tansiyon riskini artıran faktörler şu şekilde sıralanabilir:
Genetik yatkınlık: Yüksek tansiyon hastalarının yaklaşık %60’ının ailesinde de tansiyon yüksekliği görülür.
Obezite: Aşırı kilosu olanların yaklaşık %40’ında yüksek tansiyon görülmektedir.
Diyabet (şeker hastalığı): Diyabet hastalarında yüksek tansiyona çok sık rastlanmaktadır.
Aşırı tuz tüketimi: Yüksek tansiyona yol açan nedenlerden biridir.
Hareketsiz yaşam biçimi: Hareketsizlik yüksek tansiyon görülme olasılığını artırır.
Sigara-alkol tüketimi: Yüksek tansiyon görülme sıklığı artar.
Stres: Yüksek tansiyonun ortaya çıkmasını kolaylaştırabilir.
Kalp damar hastalığı olanlar, hamileler, yağlı ve tuzlu besinleri sık tüketenler, diyette yetersiz potasyum, kalsiyum, magnezyum ve protein alanlar, uyku apne sendromu olanlar, böbrek hastaları, doğum kontrol hapları, bazı ağrı kesiciler, steroidler, bazı zayıflama haplarını ve psikiyatrik ilaçları kullanan bireyler, bazı endokrinolojik hastalığı olanlar da (Tiroid, paratiroid, böbrek üstü bezi, hipofiz hastalıkları vs ) yüksek tansiyon riski taşır.
YÜKSEK TANSİYON (HİPERTANSİYON) BELİRTİLERİ NELERDİR?
Tansiyonu genellikle 14’e 9’un üstünde çıkan yüksek tansiyon hastalarında orta veya şiddetli baş ağrısı, nefes darlığı, baş dönmesi, mide bulantısı, kaygı, bulanık veya çift görme ve yorgunluk belirtileri görülür. Bu belirtilere ayrıca sık idrara çıkma, kulak çınlaması, burun kanaması gibi semptomlar da eşlik edebilir.
Yüksek tansiyon hastalarında görülen belirtiler genellikle şöyledir: Şiddetli baş ağrısı, Baş dönmesi, Nefes darlığı, Kalp çarpıntısı ve kalp atışında düzensizlik, Mide bulantısı ve kusma, Halsizlik ve yorgunluk. Özellikle geceleri idrara çıkma sıklığının artması, Kaygı hissi, Bulanık görme gibi görme problemleri, Burun kanaması, Kulak çınlaması, Bacaklarda ödeme bağlı şişlik, Gözlerde kızarıklık, Şiddetli baş ağrısı. Yüksek tansiyon meydana geldiğinde kan basıncı damarlara baskı yaptığı için kişide şiddetli ve zonklayıcı bir baş ağrısı hissedebilir. Baş ağrısı, yüksek tansiyonun yaygın belirtileri arasındadır.
YÜKSEK TANSİYON (HİPERTANSİYON) TEŞHİSİ NASIL KONULUR?
Hipertansiyon tanısı için detaylı bir fizik muayene, elektrokardiyogram, ekokardiyografi, holterle birlikte 24 saatlik kan basıncı izlemi ve laboratuvar testleri yapılır. Sağlıklı bir hipertansiyon tanısı için tansiyon ölçümü öncesi bir saat içerisinde bir şey yememek, istirahat halinde olmak, sigara ve kahve içmemek gerekir. Yüksek tansiyon, kan basıncının olması gereken ideal değerlerin üzerinde olması durumunda gelişir. Kan basıncının 140/90 mm Hhg üzerinde olması hipertansiyon hastası olabileceğinizi gösterir. Uzman kontrolünde yapılan hipertansiyon tanısı hastalığınızın derecesini ve tedavi süreçlerini de belirler. Teşhis bir kere yapılan tansiyon ölçümüyle konulmamaktadır. Tansiyonu etkileyen birden fazla faktör vardır. Tansiyon bir heyecan ya da panik durumunda anlık olarak da yükselebilir. Bu nedenle doğru tanı ve teşhis için yaklaşık 2 hafta süresince haftada birkaç kere ölçüm yapılmalıdır.
YÜKSEK TANSİYON (HİPERTANSİYON) TEDAVİSİ NASIL YAPILIR?
Hipertansiyon tedavisinde amaç kan basıncını 140/90 mm hg Hg altına düşürmektir. Eğer hastada şeker hastalığı, böbrek yetersizliği ve organ hasarı var ise kan basıncının daha düşük olması hedeflenir. Hipertansiyon tedavisinin temelinde yaşam tarzı değişiklikleri yatar. Aynı zamanda yüksek tansiyon tedavisinin önemli bir bölümünü ilaç tedavisi oluşturur. Yüksek tansiyon tedavisi sırasında yaşam tarzı değişiklikleri, düzenli egzersiz, kilo kontrolü, tuz alımının kısıtlanması çok önemlidir. Tüm tedavilere dirençli hipertansiyon durumunda ise böbrek atardamarlarına işlem yapılarak kan basıncı kontrol altına alınabilir. İnme, kalp krizi, böbrek yetmezliği gibi hipertansiyonun yarattığı ciddi durumlardan korunmak için erken tanı çok önemlidir. Erken tanı koyulan ve kontrol altına alınan hipertansiyon yaşam kalitesini etkilemez. Diğer tüm tedaviler gibi yüksek tansiyon tedavisi de kişiye özel olmalıdır. Hipertansiyon tedavisinde kullanılan tansiyon ilaçlarının bağımlılık yaptığı ya da zararlı olduğunu düşünmek, sürekli ve uzun dönem ilaç kullanmanın getirdiği yan etkilere dayanarak bundan kaçınmak doğru değildir. Günümüzde kullanılan ilaçlar, tansiyonu düzenlerken, kalp-damar sistemini korur ve böbrek fonksiyonlarının bozulmasını da engeller. Nitekim ilaç tedavisinde tansiyonun kontrol altına alınmasıyla birlikte diğer organların korunması da amaçlanmaktadır. Hastaya uygun ilaç seçimi de çok önemlidir. Ayrıca hastanın tam kontrolü sağlandıktan ve tansiyonu düzenlendikten sonra ilaçların bırakılabileceği de unutulmamalıdır.