HABER MERKEZİ
Varis, daha çok bacaklarda görülen genişlemiş morumsu damarlar olarak ortaya çıkmaktadır. Tek başına damarlar olabileceği gibi, aslında çoğu zaman toplardamar sisteminin yetersizliğinin (venöz yetersizlik) bir belirtisidir. Varis 3 şekilde sınıflandırılabilir. Bunlar; bacaklarda sadece yüzeyde estetik görünüm anlamında rahatsızlık veren örümcek görünümlü kılcal damarlar (telenjiektaziler), venöz yetmezliğin yani toplardamar yetmezliğinin önemli bir belirtisi olan daha geniş, kabarık damarlar (pakeler) ve bunların her ikisinin bir arada bulunduğu daha da şiddetli vakalardır.
Varislerin sadece yüzeysel toplardamar sisteminde değişik sebeplerle artan basıncın yansıması olarak kapakçıklarının bozulması ve genişlemesi olduğunu düşünülürdü. Ancak son bulgulara göre varis hastalarındaki temel sorunun, toplardamar duvarlarının kuvvetini ve dayanıklılığını sağlayan bazı maddelerin eksikliği olduğu anlaşılmıştır. Aslında bu bilgi neden bazı ailelerde varisin daha yaygın olduğunu açıklamaktadır. Ailede varis hikayesinin varlığı, kişide oluşma ihtimalini diğer insanlara göre 4,5 kat artırmaktadır.
Varis hemen herkeste görülebilir. Tamamen normal bir toplulukta detaylı tüm vücut taraması yapıldığında farklı yerlerde ve derecelerde küçük de olsa varis görülme oranı %70-75e kadar çıkar. Ancak klinik olarak varisler;
Kadınlarda, Hamilelik sonrası artan seviyelerde, Hareketsiz yaşam tarzı ile birlikte, Ailesinde varis olanlarda, Uzun süre hareketsiz ve ayakta kalınan mesleklerde, (hostes, öğretmen, berber, cerrah gibi), Ve son zamanlarda aslında yine hareketsiz uzun oturulan işlerde (bilgisayar başında saatler geçiren bankacı, muhasebeci gibi) çalışanlarda da daha çok görülür.
Varis belirtilerinde daha çok görsel belirtiler ön plandadır. Bacaklarda daha önce dikkat çekmeyen, sonradan beliren mor ve kabarık ince veya kalın damarlanmalar en yaygın belirtilerdir. Diğer belirtileri şu şekilde sıralanabilir: Gün sonuna doğru artan bacaklarda rahatsızlık, ağırlık ve dolgunluk hissi, nadiren de ağrılar olabilir. Bacaklarda şişlik, özellikle bileklerde başlayıp gün sonuna doğru yukarı da ilerleyebilir. Yine ayak bileklerinde pigmentasyon denilen kalıcı mor renk değişiklikleri olabilir. Daha ileri varislerde bacaklarda yaralar oluşabilir. Damarlarda ani kanamalar da olabilir.
VARİSİN TEDAVİSİ NASILDIR?
Varis tedavisinde amaç, yaşam kalitesini artırmaktır. Hastalık genellikle iyi huylu seyir gösterip hastaların çoğunda ameliyat gerektirmez. Hastanın şikayetleri ile varisin gerçekten bağlantılı olduğunu belirlemek çok önemlidir. Çoğu zaman bacak ağrıları olan tüm hastaların bacaklarında varisler de görüldüğünde ağrıların sebebi olduğu düşünülerek varis tedavisi yönünde ilerlendiğini görülmektedir. Varis ancak ileri seviyelerde belirgin ağrılara sebep olur. Genellikle bu ağrılar nörolojik veya ortopedik problemler ile bağlantılı olabilmektedir. Ciltte sadece örümcek şeklinde varisler (telenjiektaziler) var ve Doppler’de iç kısımda ana damarlarda ciddi bir kaçak yok ise bu sadece estetik bir sorundur. Bu damarlara deri üzerinden lazer uygulamaları yapılabilir. Daha geniş olanlarda köpük skleroterapi uygulaması yapılabilir. Yine poliklinik ortamında yapılan bu uygulamada ince damarları içeriden tahriş edecek şekilde bir ilaç uygulaması çok ince iğneler ile yapılır. Bu damarlar zaman içinde pıhtılaşarak zamanla vücut tarafından ortadan kaldırılır. Ortalama 2 ay gibi bir sürede varisli alanların çoğu ortadan kalkmış olur