Altunışık; Herhangi bir anda Türkiye’nin herhangi bir bölgesinde insanların can ve mal kaybına neden olabilecek bir depremin oluşmasını bekleyebiliriz. ‘Orası güvenli, burası değil’ gibi demek artık Türkiye için çok geç kalınmış cümleler.
HABER MERKEZİ
Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinin ardından Türkiye’nin birçok şehrinde bina dayanıklılık testi taleplerinde rekorlar kırılmıştı. Ancak günden güne taleplerde yaşanan azalma deprem gerçeğini unuttuğumuzu gösteriyor.
6 Şubat’taki yıkıcı depremlerin ardından, binaların depreme dayanıklılığı gündeme geldi, ülke genelinde bina dayanıklılık testi başvuruları arttı. Kamu binalarında ise AFAD tarafından hazırlanan ‘Deprem Yönetmeliği’ne uygunluğu ve performansları analiz edilmeye başlandı.
Deprem sonrası ülke genelinde talep patlaması yaşanan yapı testlerine ilgi, başta Hatay olmak üzere birçok kentte azalırken, tehlike çanlarının çaldığı İstanbul’da da ciddi azalma yaşandı.
Afetin ilk günlerindeki korku ve endişe zamanla unutulup, yerini gündelik yaşama bırakırken, konutlarda karot testi başvuruları da düşmeye başladı.
KTÜ ‘Yapı Sağlığı İzleme Laboratuvarı’nda yapıların dayanıklılık testlerini yapan ve deprem bölgesinde bilimsel araştırmalarını sürdüren KTÜ İnşaat Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Can Altunışık, deprem bölgesinde ve İstanbul’da test taleplerin düştüğünü söyledi.
SÜREÇ NASIL İŞLİYOR?
Prof. Dr. Altunışık, şöyle konuştu: “Türkiye Deprem Yönetmeliği’nin ilgili bölümünde binaların performans analizinin yapılıp depreme hazır olup olmadığının belirlenmesi gerekiyor.
6 Şubat depremlerinden sonra özellikle deprem bölgesinde ayakta kalan bunalar yanı sıra depremin beklendiği önemli yerlerden olan İstanbul’da binaları depreme hazırlama konusunda kamu binaları ve konutların incelenmesi için talep patlaması vardı. Fakat depremin ilk başladığı günden bugüne kadar talepler yüzde 90 seviyesinde düştü. Bu da depremin birinci yılına girmeden halkımızın rahat şekilde depremi unuttuğu anlamına geliyor” dedi.
Türkiye’deki bütün yapı stokunun olası depreme hazır hale getirilmesi gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Altunışık “Herhangi bir anda Türkiye’nin herhangi bir bölgesinde insanların can ve mal kaybına neden olabilecek bir depremin oluşmasını bekleyebiliriz. ‘Orası güvenli, burası değil’ gibi demek artık Türkiye için çok geç kalınmış cümleler. Hep birlikte Türkiye’deki tüm yapı stokunu olası bir depreme hazır hale getirmeliyiz” dedi