Aziz Nesin Kimdir!

HABER MERKEZİ

Aziz Nesin diğer adı ile Ahmet Nusret Nesin 20 Aralık 1915 yılında İstanbul Heybeliada’da doğmuştur. Kısa öykü, tiyatro, mizah ve şiir dallarında birçok yapıtı bulunan Türk mizah yazarımızdır. Aziz Nesin UNESCO Dünya çeviri bibliyografyasına göre eserleri yabancı dile çevrilen yazarlarımız arasında dördüncü sıradadır. Aziz Nesin’in babası Abdülaziz Bey Giresun ilinin, Şebinkarahisar ilçesine bağlı Ocak taşı köyünden gelerek İstanbul’a yerleşmiş ve geçimini bahçıvanlık yaparak sağlamıştır. Aziz Nesin de burada dünyaya gelmiştir. Aziz Nesin eğitimine ilk olarak İstanbul Süleymaniye’de bulunan Kanuni Sultan Süleyman İptidai Mektebi 3. sınıfına girmiştir. İki yıl boyunca Darüşşafaka Lisesi’nde okuyarak, 1935 yılında Kuleli Askerî Lisesini, ardından 1937 yılında Ankara’da Harp Okulu’nu bitirerek asteğmen olmuştur. Sonrasında da 1939 yılında Askeri Fen Okulu’nu bitirmiştir. Ayrıca bu dönem süresinde Güzel Sanatlar Akademisi Süsleme Bölümü’ne devam etmiştir. Aziz Nesin Ankara Harp Okulu’nu bitirdikten sonra asteğmen rütbesi ile orduya katılmıştır. 1941 yılından itibaren II. Dünya Savaşı sırasında 2 yıl boyunca Trakya’da çadırlı ordugahta görev yapmıştır. 1942 yılına gelindiğinde Erzurum Müstahkem İstihkam Taburu Bölük Komutanlığı’na atandı ve ardından bir bomba kazasında yaralandı. Erzincan’da bulunan yıkılmış bir cephaneliği boşaltması için görevlendirildi. 1944 yılında Ankara Harp Okulu’nda açılan ilk tank kursuna katıldı.

Askerlikten uzaklaştırıldı.

Zonguldak’ta uçaksavarların top mevzilerini yaptırma görevindeyken üsteğmen rütbesinde ‘görev ve yetkisini kötüye kullanma’ suçlaması nedeniyle askerlikten uzaklaştırıldı. Askerlikten uzaklaştırıldıktan sonra belirli sürelerde bakkallık, muhasiplik gibi işler ile uğraştı. Ardından 1945 yılında Sedat Simavi’nin Yedigün dergisine girdi. Aynı yıllar içinde Tan gazetesinde köşe yazarlığına başladı. Tan gazetesinde çalışırken 4 Aralık 1946 yılında bir grup üniversite öğrencisinin gazeteyi yakmasıyla sekiz sayı süren Cumartesi haftalık dergisini hazırlamaya başladı. Bunun ardından ise haftalık dergi yayınlaması sonlanan Aziz Nesin, Vatan Gazetesinde çalışmaya başladı. Burada çalıştığı sırada ilk bağımsız yayını olan Parti Kurmak ve Parti Vurmak adlı 16 sayfalık broşürünü yayınladı. 1946 yılında Sabahattin Ali ile Marko Paşa adlı mizah gazetesi çıkardı ve çok tutuldu. Eleştirici, iğneleyici bir yazı tipi olmasından dolayı bir süre sonra satıldı. Bu tarihlerde Aziz Nesin yazar olan Kerem Sadi ile ortak bir ev tutarlar. Aynı evde yaşadığı Kerem Sadi’nin ismi Aziz Nesin’in kitabı Bir Sürgünün Anıları kitabında sık sık geçmektedir. İkinci kitabı olarak 1948 yılında Aziz Name’yi çıkardı. Kitabında yaptığı taşlamalardan dolayı dava açılarak 4 ay tutuklu olarak süren dava sonucunda mahkûm olmadı ancak 1949 yılında İngiliz kraliçesi II. Elizabeth, Mısır Kralı I. Faruk ve İran Şahı Rıza Pehlevi Ankara Dışişlerine başvurarak Aziz Nesin’in bir yazısında şahsiyetlerine aşağılamada bulunduğunu belirterek dava açmalarıyla 6 ay boyunca hapse mahkûm edilmiştir. Hapisten çıktıktan sonra 1952 yılında İstanbul Levent’te bir dükkân kiralamış ve Oluş Kitabevini kurmuştur. Bunun sonrasında 1953 yılında bir ortak ile Paradi Fotoğraf Stüdyosunu kurdu. Ardından 1954 yılında Akbaba dergisinde takma isimler kullanarak hikayeler yazmaya başladı.

Hapis hayatı: 1955 yılında 6-7 Eylül faciasında tutuklanan solcular arasında Aziz Nesin’de hiçbir neden gösterilmeksizin 9 ay hapis yatmak durumunda kaldı. Hapisten çıktıktan sonra 1956 yılında Kemal Tahir ile birlikte Düşün Yayınevi’ni kurmuşlardır. 1956 yılında İtalya’da yapılan ve yaklaşık 22 ülkenin katıldığı Uluslararası Gülmece Yarışmasında Altın Palmiye ödülünü ‘Kazan Töreni’ adlı öyküsüyle kazandı. Bir sonraki yıl yine aynı ödülü ‘Fil Hamdi’ ile kazandı. İlk ödülünü 1960 yılında devlet hazinesine bağışlamıştır. 1963 yılında Düşün Yayınevi’nin yanması ile sadece yazarlığa yönelmiştir. 1965 yılında pasaport çıkarma hakkı elde ederek Berlin Weimar’daki Antifaşist Yazarlar Toplantısına davetli olarak katılmıştır. Ardından Polonya, Sovyetler Birliği, Romanya ve Bulgaristan’a gitmiş ve yurtdışı gezisi 6 ay sürmüştür. Bulgaristan’da yapılan Uluslararası Gülmece yarışmasında Altın Kirpi ödülünü 1966 yılında ‘Vatani Vazife’ öyküsü ile kazanmıştır. 1972 yılında eşi Meral Nesin’in önerisi üzerine ‘Nesin Vakfını’ kurmuştur. Vakıf her yıl belirli sayıda kimsesiz ve yoksul çocukların bakımını ve eğitim masraflarını üstlenmiştir. Kitaplarının tüm gelirini vakıfa bırakmıştır. 1976-1980 yılları arasında her yılın edebiyat seçmelerinin bulunduğu Nesin Vakfı Edebiyat Yıllığı’nı çıkardı. Bu sırada 1974 yılında Lotus ödülünü kazanan Aziz Nesin, 1975 yılında ödülü almak için Filipinler’e gitti. Ardından 1977 yılında Türkiye Yazarlar Derneği Başkanı seçildi ve bu görevine uzun yıllar devam etti. 1978 yılında ‘Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz’ adlı romanı ile Madaralı Roman Ödülü’nü kazandı. 1982 yılında Vietnam’da yapılan Asya- Afrika yazarlar birliği toplantısından dönerken rahatsızlanarak Moskova’da kalp rahatsızlığı nedeniyle bir ay kalarak tedavi gördü. 1983 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nde bulunan İndiana Üniversitesinin düzenlediği toplantıya davet edilen Aziz Nesin 12 Eylül idaresi sırasında pasaportu elinden alındığı için bu toplantıya katılamadı. 1985 yılında ise Birleşik Krallıkta PEN Kulüp onur üyeliğine seçildi ve TÜYAP’ın düzenlediği ‘Halkın Seçtiği Yazar’ ödülünü kazandı. Sonrasında 1989 yılında Demokrasi İzleme Komitesi başkanlarından biri oldu ve Sovyet Çocuk Fonu’nun ilk kez verilen ‘Tolstoy Altın Madalyasına’ layık görüldü.

Ölümü: 19 Mart 1990 yılında 75. Yaşını Ankara Sanat Kurumu’nda kutlayan Aziz Nesin, 2 Temmuz 1993 yılında Pir Sultan Abdal etkinliklerine katılmak amacıyla Sivas’a gitti. O dönem 37 kişinin hayatını kaybettiği Madımak Oteli Katliamından sağ kurtuldu. Ardından imza günü için 1995 yılında Çeşme Alaçatı’ya gittiği sırada 5 Temmuz’u 6 Temmuz’a bağlayan gece geçirdiği kalp krizi ile hayatını kaybetti. Cenazesi otopsi yapılmak üzere 6 Temmuz 1995 yılında İstanbul Çapa Tıp Fakültesine getirildi. Vasiyeti üzerine cenazesi 7 Temmuz 1995 yılında hiçbir tören yapılmadan, Çatalca’da bulunan Nesin Vakfı’nın bahçesine yeri belli olmayacak şekilde gömüldü.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir