HABER MERKEZİ
“Türkiye’nin tek Ermeni köyü” Vakıflı Köyü. Hatay’a bağlı köy, Osmanlı İmparatorluğu öncesinden bugüne yüzlerce yıl Ermenilerine ev sahipliği yapmış. Gün boyu köye çok sayıda gazeteci ve turist geliyor.
Kuruluşu 19. yüzyıl ortalarına rastlıyor. Hatay’ın Samandağ İlçesi’ne 4 km. uzaklıkta, Musa Dağı’nın eteklerine sığınmış, küçücük bir köy.
Mahalle, Hatay il merkezine 27 km, Samandağ ilçe merkezine 5 km uzaklıktadır. Musa Dağı eteklerine kurulan köy, Akdeniz’e bakmaktadır ve Suriye sınırı göz mesafesindedir. Vakıflı’nın doğusunda Koyunoğlu ve Mızraklı köyleri, kuzeybatısında Kapısuyu Köyü, batısında Mağaracık Köyü, kuzeyinde Hıdırbey Köyü, güneyinde Samandağ İlçesi bulunmaktadır. Ermeni coğrafyasında başımızı kaldırdığımızda asırlık çınar ağaçları, yenidünya, erik ve çok sayıda nar ağaçlarını görüyoruz. Sonra iki yanı yeşil bahçelerle kaplı ve kıvrılıp giden yokuş bir yoldan aşağı iniyoruz. Bir tarafta Kel Dağı, ucunda Akdeniz ve arkasından Suriye tarafı… Kel Dağı’nın yarısı Samandağ’ında yarısı Suriye’de. Diğer adı Cebel-i Akra olarak bilinen Kel Dağı da pay edilmiş. Yerel halk daha çok Cebel-i Akra diyor. Diğer tarafta ise Musa Dağı’nın geniş etekleri yayılıyor
Suriye ve Lübnan’da Ermenilerin de yaşadığı ancak nüfusları karma köylerin arasında sadece Ermenilerin yaşadığı tek yer burası. İşte 1939’daki plebisitte göç etme hakkına sahipken bir yere gitmeyip Türkiye’de kalmayı tercih eden, zamanla azalan yine de yaşam savaşlarını sürdüren, Vakıflı Köyü.
Anadolu’yu kasıp kavuran 1915’teki Ermeni Tehciri sırasında tamamen değişir. Tehcir sırasında Samandağ ve civarındaki Ermeniler, 40 gün süren bir savaştan sonra iki Fransız gemisine binerek Mısır’a giderler. Buna Musa Dağı olayı denir. Vakıflı’nın da içinde bulunduğu Hatay, 1. Dünya Savaşı sonucunda 1918’de Fransızlar tarafından işgal edilir. 1921’de yapılan anlaşmayla Antakya ve çevresi, özerk bir bölge olarak Fransız idaresine bırakılır. Daha sonra Hatay Devleti kurulur. Ancak yeni kurulan devlet, 1939’da kendini lağvederek Türkiye sınırlarına katılır. O dönemde Musa Dağı ve çevresindeki 22 köyden 7’sinde sadece Ermeniler yaşamaktadır. Hatay’daki Ermenilerin büyük bir kısmı Suriye vatandaşı olmayı seçer ve sınırı aşarak Suriye’ye geçerler. Vakıflı halkı ise Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmayı tercih eder. Bağımsız Ermenistan’ın ilk devlet başkanı Levon Ter Petrosyan’ın ailesi de aslen Vakıflılıdır. Onlar daha sonra buradan Suriye’ye göçeceklerdir. Farklı bir Ermeni lehçesinin konuşulduğu köyde 1915 olaylarını hatırlayan pek yok. Hatırlayanlar ya da o günlerde olup biteni bilenler de pek konuşmak istemiyor. Çünkü, Hatay Türkiye’ye katıldıktan sonra pek fazla problem yaşamamışlar. Sadece 1940’larda askerliğini yapanlar Hıristiyan olduklarından biraz çile çektiklerini, ama 1950’den sonra üzerlerindeki kısmi baskının büyük ölçüde kalktığını anlatıyorlar. Yaşadıkları sorunlar genellikle kiliselerin onarım ve bakımıyla ilgili konulardan kaynaklanıyor. Örneğin 1989’da ibadet yerlerinin duvarı yıkıldığında onarmak için resmi başvuru yaptılar ama izin çıkmadı. Köylüler, duvarın temelini kurtaralım diye üstünkörü bir toparlama yaptıklarında da kilise vakfının mütevelli heyeti ve muhtar hakkında üç ayrı dava açıldı. Vakıflı Köyü’ndeki kilisenin kaderinin 1996’da değişti. O yıl, Adana, Antep, Mersin ve Antakya’da görev yapan Paşalar, eşleriyle birlikte köyü ziyarete geldi. Paşalardan biri harap vaziyetteki kiliseyi göstererek, ‘Bu güzelim ibadethaneyi böyle yıkıntı halde tutmaya nasıl gönlünüz razı geliyor, ayıp değil mi?’ diye sordu. Muhtar durumu anlatınca Paşa, ‘Böyle bir onarım için izne gerek yok, siz yarından tezi yok işe başlayın, bir sorun olursa bana bildirin hallederim’ dedi. O günden sonra hiç problemle karşılaşmadılar.
Onca köyden onca yerleşim alanından sonra “Türkiye’nin tek Ermeni köyü” olma özelliğini sürdüren Vakıflı şimdi turistlerin, gazetecilerin uğrak yeri. Biz de Vakıflı köyünü ve doğanın kollarına bırakılmış civarındaki Ermeni coğrafyasını gezdik.
Vakıflı, Hatay’ın Samandağ ilçesine bağlı, yüzlerce yıl Ermenilere ev sahipliği yapmış ve ayakta kalmış tek köy. Musa Dağı eteklerindeki Hıdırbey Vadisi’nin doğal devamı niteliğinde, Akdeniz’i tepeden seyreden ve Yayladağı-Suriye sınırına 30 kilometre uzaklıkta şirin bir yer.