Aydın Hatay’ı konuşuyor!

Aydın, aynı kaderi yaşamasın!

HABER MERKEZİ

6 Şubat günü ilimiz Hatay’da meydana gelen depremler sonrasında en çok konuşulan konular arasında yer almamıza neden oluyor.

Deprem dendiğinde akla gelen ilk il olarak göze çarpan ilimiz Hatay deprem konuşulduğunda sahip olduğu yıkım ile birlikte örnek gösterilen bir il haline geldi.

Geçtiğimiz günlerde Aydın’da yapılan bir toplantı da Jeoloji Mühendisleri Odası Aydın İl Temsilcisi Hasan Kuru” Fay üstünde kurulu Aydın Hatay ile aynı kaderi paylaşmamak için bugünden önlem alınmalı” diyerek kara talihimizi gözler önüne serdi.

TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Aydın İl Temsilcisi Hasan Kuru, yetkilileri bir kez daha uyardı. Aydın’ın alüvyonlu ve sıvılaşan bir zeminde oturduğunu belirten Kuru, “Fay üstünde kurulu Aydın Hatay ile aynı kaderi paylaşmamak için bugünden önlem alınmalı” dedi.

İki bilim adamı Ahmet Ercan ve Celal Şengör’ün uyarılarından sonra TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Aydın İl Temsilcisi Hasan Kuru da Aydın’a dikkat çekerek, “Son pişmanlık fayda etmez” dedi.

Hasan Kuru, “Aydın ile Hatay’ın zemini aynı. Birbirlerinden farkı yok. Hatta Aydın’ın çoğunluğu alüvyonlu ve sıvılaşmaya uygun bir zemin üstündedir. Olabilecek orta veya büyük ölçekli depremde yerle bir oluruz” uyarısında bulundu.

Zaman kaybetmeden Aydın için harekete geçilmesinin altını çizen Kuru, 1999 Gölcük depreminin üzerinden 24 yıl geçmesine rağmen hiçbir ders alınmadığını savundu. Kahramanmaraş depremine atıfta bulunan Kuru, “Bu deprem aynı zamanda birçok uygulamanın eksik veya yanlış olduğunu, yasa, yönetmelik ve benzerinden bazılarının uygulanabilir olmadığını bizlere gösterdi” dedi.

DİKKAT ÇEKEN AÇIKLAMA

Aydın’da birçok belediyede zemin-bina ilişkisini sağlayan Jeoloji mühendisi dahi olmadığını belirten Kuru, yapılan yanlışları tek tek sıraladı.

Yapılan binaların denetim mekanizmasında ve yapı denetim uygulama yönetmeliğinde jeoloji mühendisliği disiplini yok. Çok belediyede zemin-bina ilişkisini sağlayan jeoloji mühendislerimiz bulunmuyor. 1999 sonrası kurulan denetleme sisteminde sadece yapı bilimini oluşturan meslek disiplinleri var. Yaşadığımız depremler ve doğal afetler de göstermiştir ki yer bilimlerinin olmadığı hiçbir denetim doğru yeterli değildir. İmar barışından yararlanan binaların çokluğu, yapı stokumuzu özellikle statik açıdan daha riskli hale getirmiştir. Birçoğunda zemin etüdü yapılmayan bu binaların tamamına yakını riskli konumdadır. Afetlerle mücadele için kapsayıcı ve bütüncül planlama çalışmaları birçok yerde yapılmadı. Acilen bu planların zemin durumları da gözetilerek yapılması gerekmektedir.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir