Kadın sorunu, erkek sorunudur. Bu doğru. Peki, bir erkeğin yetiştirilmesinde rol oynayan insanlar içerisinde en belirleyici kişi kim? Tabii ki anne, yani kadın.
Demek ki söz konusu kadın, hemcinslerine yönelecek her türden şiddetin faili olacak olan erkeği yetiştiriyor ve topluma armağan ediyor.
Öğleyse, kadın sorunu bu yanıyla kadının sorunudur, diyebilir miyiz? Bence evet, diyebiliriz.
Denklem çarpıcı, öğle değil mi?
Erkek çocuğun annesiyle ilişkisi, yetişkin olduğunda yaşamına girecek olan kadınlarla ilişkisinin temelidir. Daha da ileri gidip şunu söyleyebilirim. Beş altı yaşlarımızda anneyle ilişkimiz ne ise büyüdüğümüzde dünyayla o temelde ilişki kurarız. Bu bilgiden hareketle erkek çocuk yetiştiren her kadına soruyorum, oğlunuzla ilişkinizin niteliği nedir?
Oğlunuza bir bakın. Benzer bir partneriniz olsun ister misiniz?
Sizce hemcinslerinizden biri oğlunuzla yaşamakta zorlanır mı?
Belirleyici olan annedir dedik. Öte yandan erkek çocuk erkek olmayı babasından öğrenir. Bu şu demek; baba da çocuğun hayatında etkin olmaya devam eder.
Çocuğun sağlıklı gelişimi söz konusu olunca bizler anne-baba modeli ve davranış tarzını birlikte değerlendiriyoruz.
Çoğu zaman farkında olmadan, bilinçsizce yaptığınız kimi yanlışlar var. Öğrenmeye açık, bilgili, geliştiren ebeveyn olmak isteyenlerin dikkatini bu yanlışlara çekmek isterim…
Erkek çocuğunuzu PAŞAM diyerek sevmeyin. Üstünlük ve egemenlik duygusunu öğretmiş olursunuz.
Çocuğum büyüyünce çok canlar yakacak demeyin. Yakacağı canlar da anne-baba evladı.
Aslan parçası, yere bakan yürek yakan vb. şiddeti çağrıştıran yıkıcı yakıştırmalarla övmeyin. Kötücül enerjiyi aktarmış olursunuz.
Erkek dediğin yumruğunu sert vurmalı demeyin. O sertlik, başka bir kadının yaşamını karartabilir.
Anneler… Siz nasıl bir erkekle yaşamak istersiniz? SEVGİ dolu, saygılı, değer bilen, eşitlikçi, özgürlükçü, zarif…
Öyleyse erkek çocuğunuzu böyle yetiştirin.
Biliniz ki; NE EKERSEK ONU BİÇERİZ.