Defne ilçesine bağlı Harbiye Mahallesinde ikamet eden ve bugün 47 yaşında olan Fidan Ceylan, yaşadığı o zor anları haber ekibimize anlattı..
ALİ ZAN
Geçirdiği rahatsızlık sonucu 19 yaşındayken görme yetesini yaşadığı hastalık nedeniyle kaybeden Fidan Ceylan oturup üzülmenin buna çare olmadığını söyledi.
Defne ilçesine bağlı Harbiye Mahallesinde ikamet eden ve bugün 47 yaşında olan Fidan Ceylan, yaşadığı o zor anları haber ekibimize anlattı.
Ceylan, “12 yaşında annemi kaybetmenin acısını yaşamıştım. Arından 19 yaşına geldiğim zaman gözlerimi kaybettim. Her şey bir gecede oldu. Akşam üstüne doğru gözlerim şişti. Babam doktordan randevu aldı ve ertesi gün sabahtan doktor gidecektik. Sabah oldu ama ben o sabahı bir daha göremedim. Çünkü bağırmaya başladım her yer karanlık bir şey görmüyorum diye. Meğerse yüksek göz tansiyonu gözlerimi kaybetmeme neden olmuş. Doktorun değimiyle buda binde bir görülürmüş. Babam çok çabaladı bir daha görebilmem için. Tedavi ile 10 gün gördüm ama bulanık şekilde, ardından yine karanlık. Beni şehir dışına kadar götürdü babam yetmedi Rusya’da bile ameliyat oldum. Ama çare olmadı. Ben ya karanlığı seçip sızlanacaktım ya da aydınlığı seçip hayatıma devam edecektim. Ben aydınlığı seçtim ve hayatı çok seviyorum” dedi.
GEZMEDİĞİM ŞEHİR, OKUMADIĞIM KİTAP KALMADI
Sözlerine devam eden Ceylan, “3 ay gece gündüz nedir bilmiyordum. Bu çare değildi bunun farkına verdim ve 3 ay sonra toparlandım. Önemli olan görmek değil ki onu kalp gözünle hissetmek ve görmek. Çok sayıda tura katıldım ve şehir şehir gezdim hep bana ‘Ne anlıyorsun bu gezmelerden’ diye ön yargı ile yaklaşanlar oldu. Ben kalp gözümle onların göremediğini görüyorum. Onların hissedemediği sesleri kokuları alıyorum. İşte önemli olan kalp gözü. Müzik dinliyorum, çiçek ekiyorum, boncuk işi yapıyorum yani hayatıma kaldığım yerden daha sağlam bir şekilde devam ediyorum” ifadelerini kullandı.
EN BÜYÜK ŞEY KENDİNİ AŞMAK
Son olarak Ceylan, “Kendini aşabilmek ve kendinle barışık olabilmek çok ön4emli. Sızlanmak bir şeyleri geri getirmez aksine bizi geri götürür. Kendinizi aşın ve sınırlamayın hayat her şeye rağmen çok güzel. Sebahat abla solsun bana kitabını gönüllü olarak seslendiriyor. Kitap okumayı da çok seviyorum” diyerek konuşmasını tamamladı.