Kendimi buldum

İçimizdeki duvarları yıkmak için hiç çaba harcıyor muyuz?
Hayatımızın her tarafı duvarlarla çevrili, bu duvarlar bizim insanca özgürce nefes almamızı engelliyor. Bu duvarları yıkmak için neler yapabiliriz? Kolay mı bu duvarları yıkmak?
Herkesin mutlaka kendine göre farklı yöntemleri vardır. ”Bu nerden çıktı!” dediğinizi duyar gibi oldum. Bu benim tamamen kendi içimde yaşadığım değişim ve kendi deyimimle aydınlanmam. Kendi duvarlarımı yıkmamla hayatımda gelişen pozitif olaylar ve beni bile hayrete düşüren değişimim.
Gerçekten de hayatım boyunca kocaman bir duvar örmüştüm ve o duvarın için de kimsenin içeri girmesini istemiyordum. Sanki birileri içeri girdiğinde ben savunmasız kalacaktım da insanlar bana zarar vereceklerdi…
Ama insanın kendisinden daha çok hiç kimse zarar veremez bunu gördüm…
Bunu nedeni de engellenmiş olan bedenimde kendimi hiçbir şeye layık görmeyişim olabilir diye düşünüyorum. Ama artık öyle düşünmüyorum, ben hayatımın merkezindeyim ve her şeyi hak ediyorum…
İnsanoğlu yaşadığı süre içinde bir sürü dönemden geçiyor. Sımsıkı sarıldığımız şeylerin aslında çok da sağlam olmadığını görüyoruz. Bunları gördükten sonra hayata başka gözle de bakılacağını, mutlak doğruların olmadığını, hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığını, görünenin ardında farklı şeylerin olduğunu fark ediyor insan.
İnsanın yaşamında zaman zaman karamsarlıklara kapıldığı, sorunlar yaşadığı dönemler olabilir ama bunları kafaya takmamak, uzun süreli olmasına izin vermemek bizim elimizde. İnsanın güvende olabileceğine, tehlikenin hep dışarıdan gelmeyeceğini öğrenip ,yeni bir hayata başlamak hiç de zor değil…..
Hayat bize sunulmuş bir armağan, bu armağanı değerini bilip güzelleştirmek bizim elimizde….
Hadi sizde benim gibi yıkın duvarlarınızı, kendinizi her yeniliğe hazırlayın ve hayata olumlu bakın.

Haberin var mı taş duvar?
Demir kapı, kör pencere,
Yastığım, ranzam, zincirim,
Uğrunda ölümlere gidip geldiğim
Zulamdaki mahzun resim.
Görüşmecim yeşil soğan göndermiş
Karanfil kokuyor cigaram
Dağlarına bahar gelmiş memleketimin..
AHMED ARİF

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir