Antakya’dan Dünyaya Açılan Pencere…
ŞİİR KÖŞESİ
yüreğin çarpıyorsa hâlâ
gözlerinin pınarları akıyorsa
sevinçte, hüzünde ya da
akıyorsa kanın tüm hızıyla
yaşam da senin için akmakta
senin için ey güzel insan…
Antakya’dan, dünyanın bütün insanlarına açılan bir pencere araladım. Öyle bir pencere ki; paylaşacağımız şiirlerimizde aşkı, umudu, yaşama sevincimizi dile getireceğiz. Dünya, ancak iyilikle kurtulur. O halde şiirlerimizle güzelleştireceğiz… Her hafta bir değerimizin şiirini sizler için seçiyorum. “Senin İçin” şiirimin bir bölümü ile pencereyi araladım. Özyurt gazetesi bu haftaki şiir köşesi özel konuk; İsviçre’nin Cenevre kentinde yaşayan şair Bektaş Çağdaş ağabeyim aracılığı ile tanıştığım, Kars doğumlu eğitimci-şair İdris Meriç’in “Yaşasın Kimliksizlik” adlı şiiri ile penceremizi sonuna kadar açık bırakıyorum.
Şiir tadında bir ömrünüz olsun…
YAŞASIN KİMLİKSİZLİK!
gözlerim kusarken yalnızlığımı
sakallarımdan aşağı süzülen kimliksizliğimdi
nakışıklı dizeler dökülürken kirli zamana
yakışıksız dilimden, hatıralı sevdaya dair
arabesk hicranlar düşerdi payıma
ki ben aşkı sakalsızlığa tercih etmiştim
ve kimliğim bir ayrılık sofrasında meze…
baş başaydık bir uzaklık vaktinde
telefonun öteki ucunda, sen!
dilinden dökülen terli kelimeler
mermi olup yağdığında üzerime
dil sustu, yürek sustu, düşler sustu
vurulurken bir bir yarınlarımdan
zaman durdu, müziğimiz sustu
damarlarımdan tanrıya akan yol…
duruldu, – ki yollar kimi zaman son bulur-
ve yollar hep tanrıdan gelir
ben ise yolcu olup düştüm yollara
sana aktım, sende dinlendim.
soluk soluğa ararken bizi…
ah ben!
hiç olmayan bir ben…
çığlık duvarından
bin ah duyurduğum vakitlerden
bir ah okudum, çok sonra
yakışıksız sesimden, kendime dair
yaşatılmalı mı kimliksizlik?
kafiyesiz ayrılığa inat…
İDRİS MERİÇ