Toplumun giderek büyüyen sorunu “ÇOCUK GELİNLER”

Yok olup giden bir çocukluk ve o yaşta yüklenen ağır sorumluluklar yani “Çocuk Gelin”, 18 yaşın altında evlendirilen kız çocuklarına denir. Çocuk yaşta kendilerine kadınlık rolü giydirilmiş ve yasal evlilik yaşına henüz gelmemiş kız çocuklarını ifade eden bu sinir bozucu terimi ne yazık ki son günlerde sürekli duymaya başlar olduk.
En yakın geçmişe dönecek olursak “6 yaşında evlendirilen çocuk gelin” tüm Türkiye onu konuştu, sosyal medyalardan sitem dolu, nefret dolu yazılar paylaştı, üç gün, beş gün…
Peki ya sonra ne oldu
UNUTULDU…
Toplumsal sorunlar ne yazık ki hayatımızda hemen unutuluyor. İşte unutulduğu için de bu sorunların devamı geliyor. Yani çözüme kavuşturulmuyor.
Kadın cinayetlerinde aynı mantıkta ilerliyor, hırsızlıkta, cinayette, … vb. daha birçok suç.
Tekrar çocuk gelinlere dönecek olursak temel sorun nedir? Neden anne ve babalar kız çocuklarını erken yaşta evlendiriyorlar?
Hoş benim için hiçbir nedeni ve kabulü olmaz ama yine bir düşünelim.
İlki “YOKSULLUK”; kız çocukları aileye yük olarak görülüyor.
Bunun arkasından TOPLUMSAL CİNSİYET ALGISI; Kız çocukları nasıl olsa bir gün evlenip gidecek gözüyle görülüyor. Değersiz ve sadece cinsel obje olarak görülmeleri bu algıyı oluşturuyor.
Üçüncüsü ise TÖRELER; Hangi çağda olursam olayım bunu asla kabul etmedim, etmeyeceğim ama ne yazık ki nedenler arasında bu da var. Kan davası, beşik kertmesi, Simetrik evlilik ve mübadele evliliği olarak da bilinen Berdel…
Dördüncü ve en büyük neden EĞİTİMSİLİK…
***
Daha kendisi çocuk iken ona yüklenen anne, kadın rolü ufak yaştaki kızları ağır yaralamaktadır. Bunun yanı sıra fizyolojik olarak da sonucu ağır olan olaylar vardır.
İşte her şey bu kadar ortada ve net iken neden bir adım atılmıyor. Neden bizler her gün kadın cinayeti, çocuk gelin ya da istismar haberi okuyoruz.
Cezalar mı caydırıcı değil? Ya da 21. Yüzyılda hala eğitim seviyemiz bu kadar mı düşük.
Ben artık her gün sosyal medyalardan bu acı haberleri paylaşmaktan yoruldum, hoş bir gün iki gün dillendiriliyor kınamalar yapılıyor üçüncü gün herkes kendi hayatına bakıyor. Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın gibi. ÜZÜCÜ…
***
Peki bizlere düşen görevler ne?
En başta anne ve baba olarak bir çocuk yetiştirebilecek maddi ve psikolojik güçte olmak lazım. Sorunun en başı kadın cinayetlerinde olduğu gibi yine “ANNE-BABA” ya yüklendi. En büyük sorumluluk onların onlar bu sorumluluğu taşıyamazken, kendi evlatlarına da bu yükü taşıtıyorlar ve ne yazık ki bu evliliklerin sonu gelmiyor.
Çözüm sosyal medyalardan kınayan paylaşımlar yapmakta değil, ÇÖZÜM; bundan sonra yetiştireceğimiz evlatlarımıza doğru eğitmekte, bundan öncede kendi kişisel eğitimimizi tamamlamakta.
Kısaca en büyük görev burada anne-baba adaylarına düşüyor.
Ardından elbette daha caydırıcı cezaların verilmesinde.
Çünkü şu anda çok sayıda kişi geçinemediği ve barınamadığı için suç işleyerek cezaevlerine giriyor.
İKİ GÜN SONRA ÇOCUKLARI, KADINLARI UNUTMAYALIM… ÇÖZÜM İÇİN BİZDE TAŞIN ALTINA ELİMİZİ KOYALIM…

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir