Eğer travman büyükse küçül. Kaosa karşı çıkılamaz. Olayların yönünü değiştiremezsin. O gelir ve sana hal yaşatır. Sende ne açığa çıkar ancak sen bilebilirsin. Bu yüzden gelen olayların karşısında küçülürsen sana çok etki yaratmaz. Küçülmek nasıl bir şey.
Çok değerli eşyalarla dolu bir evde yaşıyorsun ve bir sel baskınında hangisine ağlayacağını bilemezsin değil mi. Gitti güzelim tv bin ekranlı. Gitti güzelim italyan koltuk takımın. Ama bir çekyat için o kadar ağlamazsın. Bir tüplü tv ardından çok üzülmezsin. Öyleyse sen de küçül. Gurur kibir önyargılar kendini yüksekte görmeler gibi duygular senin olaylar karşısında savunmasız yapar çabucak kırılırsın. Ancak küçülürsen yani kendini bilerek kendi nefsini kontrol edebilen biri olursan olayların etkisi sende travmatik bir etki yaratmaz ve seni çok etkilemez. Geçer gider sende bilgisi kalır. Kısaca kıza kıza kızmamayı, küse küse küsmemeyi, alına alına alınmamayı, grurlana gururlana gururlanmamayı, korka korka korkmamayı öğrenene kadar bu olaylar devam edecek. Çünkü sende korku enerjisi var çekiliyor olaylar. Çünkü sende kibir var çekiliyor olaylar sana doğru geliyor. Ne yapacaksın küçülteceksin o duygunu. Kontrol ederek. O vakit sen yayın yapamayacaksın olaylar da seyrini değiştirecek. Artık sen bu deneyimden galip çıkmış olacaksın. Travman da kaybolup dönüşecek. Ölmekten çok korkuyorsun şu an. Çünkü çocukken iki araba arasında kaldın biraz canın yandı ama bu sende bir şok etkisi yarattı. Büyüdün ve ölümden korkuyorsun, karşıya geçmeye korkuyorsun, arabaların arasından geçmeyee korkuyorsun. Çünkü çocukken iki arabanın arasında sıkıştın ve bunu anlamlandıramadın, ebeveynlerin de bunun doğal bir durum olduğunu sana anlatmadı, seni yaşadığın bu şok etkisinden çekip çıkaracak yeterli yardımı sağlayamadı. Ve sen de bu korkuyu bilinçaltına kaydettin. Ve tüm yaşamın boyunca da iki araba arasında sıkışıp kalırım korkusu ile yaşadın ve ölmekten korktun. Ölüm nedir bir belirsizlik. Soyut bir kavram. Ölmenin ne olduğunu bilmeyen neden ölmekten korkar. Peki sen neden ölümden korkuyorsun, soyut bir kavramdır ölüm ve bir belirsizlik bilinmezliktir. Hiç öldün mü de korkuyorsun ölmekten. Merdivenlerden yuvarlanan biri merdivenlerden yuvarlanmaktan korkabilir, ağaçtan düşen biri ağaçtan düşmekten korkabilir. Ama insan ölümden neden korkar. Hiç ölmüşmüdür ki korkusu vardır. Bunu zihnine kodla lütfen. Eğer ölümden korkan biri varsa aramızda. Hiç öldün mü ki ölümden korkuyorsun.
Ruhsal travma ve Psikolojik travma. Travmalar konseri gibi bilinçaltımız. Benler yani Senler sende temel referans değişikliği yaratır ve fikir – hal değişikliği üzerine gelir, ve seni oyalar, acı çekmene vesile olur. Benlik kaybı. Her şey bir benlik aslında. Annelik duygun, doktor olma duygun, işçi olma duygun, kişisel gelişimci olma duygun, astrolog olma duygun, ev hanımı olma duygun, öğrenci olma durumun, işsiz olma durumun bunların hepsi senin benliklerin. Onlara tutunur ve hayata bağlanırsın. Peki tutunduğun şey elinden kayıp giderse yani benliklerini kaybedersen. İşte bu insanın en büyük korkusudur. Benlik kaybı büyük bir travmadır. Kimlik kaybı büyük bir travmadır. Şunu unutma, hayatın orta karar olursa yaşamın çok daha eğlenceli olacak. En iyi öğrenci olmak zorunda değilsin. En iyi anne olmak zorunda değilsin. En iyi öğretmen olmak zorunda değilsin. Çok iyi bir yazar olmak zorunda değilsin. Çok iyi bir astrolog olmak zorunda değilsin. Cok istediğin yarışmayı kazanamadın. Çok istediğin işi kuramadın. Çok istediğin ayakkabıyı alamadın. Dersi iyi anlatamadın, okula gidemedin, işyerine geç kaldın. Bunlar hep ruhsal ve psikolojik travma yaratıyor insanda. Çünkü bağlılık duygusu, travmaya dönüşüyor. Hep mükemmel olmanın zorunluluk hali çünkü. Ama sen dünyada ortalama bir ömür süren bir bireysin. Daha iyisi için daha fazla çalışman gerekebilir ancak yeteneklerin buna izin vermiyorsa, yeni yetenekler bulma şansın hep var. İngilizceyi çok akıcı konuşamıyor olabilirsin ancak çok iyi yemek yapıyorsundur. Üstelemek illa olacak demek bir travma yaratabilir sende. Serbest bırak o hali. Tutunma. Hayat her zaman sana bir kapı açacak, bir yol gösterecek, bir çok seçeneği sana sunacaktır.
(Devam Edecek)