Antakya’dan Dünyaya Açılan Pencere…
yüreğin çarpıyorsa hâlâ
gözlerinin pınarları akıyorsa
sevinçte, hüzünde ya da
yaşam da senin için akmakta
senin için ey güzel insan…
Antakya’dan, dünyanın bütün insanlarına açılan bir pencere araladım. Öyle bir pencere ki; paylaşacağımız şiirlerimizde aşkı, umudu, yaşama sevincimizi dile getireceğiz. Dünya, ancak iyilikle kurtulur. O halde şiirlerimizle güzelleştireceğiz… Her hafta bir değerimizin şiirini sizler için seçiyorum. “Senin İçin” şiirimin bir bölümü ile pencereyi araladım. Özyurt gazetesi bu haftaki şiir köşesi özel konuk; Hatay’ın yürüyen kütüphanesi, emekli eğitimci yazar Duran Yaşar Ağabeyimin “Arkadaşım Kǻzım’a Apaçık Mektup” adlı şiiri ile penceremizi sonuna kadar açık bırakıyorum. Şiir tadında bir ömrünüz olsun…
ARKADAŞIM KǺZIM’A APAÇIK MEKTUP
Diyorum ki
Seninle şöyle
Sıcak bir yaz günü
Akbez’e
Gülpınar’ın gözüne gidelim
Göz de kalmadı ya
Varsın kalmasın
Biz
Varsayalım
Bir günlüğüne
60’lara dönelim
Okul anılarından
Düşlediğimiz kızlardan
Günah kadınlarından
Okuduğumuz kitaplardan
Havadan sudan konuşalım
Bir de
Şöyle bir resim çekilelim
Ak saç dazlak kafa
Yıllar önce
Gençken / bekarken
Demek istiyorum ki
Saçlarımıza tarak işlemezken
Anımsıyor musun
Hani
Gülpınar’ın gözünde
Çekildiğimiz bir resim vardı
Son çekildiğimizle
Yan yana koyalım
Zaman denilen hırsızın
Bizden neler çaldığını
Alıp götürdüklerini görelim
Var mısın
Ben hazırım
“Türküler Dolusu”nu
Bedri Rahmi’yi sorsam
Adım kadar eminim
“Bu da sorulur mu” dersin.
Ne demiş Bedri Rahmi
“Türküler Dolusu”nda
“Nasıl unutur nasıl
Ömründe bir defa
Kâzımın türküsünü dinleyen”
Biliyorum
Türküdeki Kâzım sen değilsin
Değilsin ama
Her okuduğumda
Karşıma hep sen dikilirsin
Unutur muyum
Köydeşimi
Çocukluk arkadaşımı
Meslektaşımı
Kâzım’ı
DURAN YAŞAR
Antakya, 2012