BÜLENT KAVUK
Hasadı yapılan buğday tanelerinin tarladan sofralara olan zahmetli yolculuğu un değirmenlerinde başlıyor.
Tohum tanesi olarak tarlalara ekilen buğday, meşakkatli yetişme sürecinin ardından başaklanıyor. İnsanların en eski ve temel maddesi olan buğday, zahmetli bir yolculuğun ardından una dönüşüyor.
Una dönüşen buğday taneleri usta eller tarafından şekillendirilip, pişirilerek sofralarda yerini alıyor.
Mayıs ve Haziran aylarında hasat edilen buğday, un değirmenlerinde makine gücüyle öğütülerek un haline geliyor.
Buğday tanelerinin üç ayrı işlem gördükten sonra un haline geldiğini söyleyen Un Değirmeni işletmecileri, “Buğday üç işlemden geçerek un haline geliyor. Önce buğdaylar ilk makineye özenle dökülüyor, ardından kabuklarından ayrılan un öğütülüyor, son olarak ise çuvalların içine boşaltılıyor. Eskiden bu makineler yoktu hepsi hayvan ve insan gücü ile el emeği ile öğütülürdü. Şimdi iş daha kolay ama kimse evinde ekmek yapmak istemiyor. Hazır un çıktığından beri bizim işler çok düştü. Bize genelde 50 yaş üzeri kişiler kendi ürettiği buğdayı öğütmek için getiriyor. Onların sayısı da giderek azalıyor” dediler.
