Hatay’ın tarihi eserlerle donatılmış bir müze şehir olduğunu bilmeyenimiz yoktur.
Yüzyıllardır medeniyetlere evsahipliği yapan ilimiz ne yazık ki, her alanda olduğu gibi hak ettiği değeri ve ilgiyi tarihi eserler konusunda da görmüyor.
Şehrin merkezinde bulunan tarihi evlerin o acıklı halini gördükçe hep için için ağlarım..
Halen mimari güzelliğini koruyan bu evlerin ayağa kaldırılması çok mu zor?
Hayır!
Biraz çaba ve gayret olsa, itici güçler devreye girse bu eserler tümüyle ayağa kalkacak!
Onların bu halini gördükçe hakikaten içim acıyor.
Yıkıldı, yıkılacaklar!
Kimse dokunamıyor, SİT yüzünden!
Hepsinin bir tarihi ve hikayesi var, geçmişte nice yaşanılmışlıklara evsahipliği yapmışlar.
Hepsinden önemlisi emek var, bilgi var ve yeni dünyaya mesaj var..
Müzelere gösterdiğimiz hassasiyeti buralara da göstermeliyiz..
Bir dönem hummalı bir şekilde başlatıldı, eski evlerin korunması..
Sonra birden duruverdi..
Şu anda Kurtuluş Caddesinde bir çalışma yapılıyor, keşke belediyeler dayanışma içerisinde olsa, şehirdeki tüm tarihi binaları restore edebilsek, Hatay’ı açık hava müzesine çevirsek, nasıl olur!
İnanın çok zor değil bu saydıklarımı yapmak..
Gidin bakın Amasya’ya, Safranbolu’ya, Kırşehir’e, Ürgüp’e hayran kalırsınız tarihi evlere..
Hatay’ın neyi eksik bu illerden!
Üzülüyor insan, şehrin geri kalmışlığına..
Bu şehir artık uyanmalı, geçmişine, geleceğine sahip çıkmalı..
Hatay çok özellikli bir şehir, her yerde bu güzellikleri toplu halde bulamazsınız.
Bir el atsa bu şehre, bir kıvılcım patlatılsa, bak neler olacak!
Hatay güzelliklerini sergileyemiyor, anlatamıyor!.
Mirasını koruyamıyor, sahip olduğu değerleri vitrine taşıyamıyor!
Hatay’ın bir dünya şehri olduğunu kabul edin artık.
Tarihe iyi bakın Ortadoğu’ya açılan kapının Hatay’da olduğunu iyi göreceksiniz. Burada hep sevgi, dostluk, kardeşlik tohumları ekildi.
Boşuna Hatay’a ‘Hoşgörü şehri’ denilmedi..
Eserleri, değerleri çok ama sahibi yok!
