Erken yaşta evlilik veya çocuk yaşta yapılan evlilik olarak ifade edilen kavramlar 18 yaş altındaki ‘çocuğun’ evlenmesidir. Erken yaş evliliğinin şekli kültürden kültüre değişiklik gösterse de küresel olarak evliliğin 18 yaşından önce geçekleştiği ve özellikle ataerkil toplumlarda görülerek önemli sorunlar yarattığı genel kabuldür. Çocuğun biyolojik gelişiminin tamamlanması, kendi duygularını tanıması, hayatını nasıl devam ettireceğine karar vermesi gibi durumlar belirli olgunluk gerektirmektedir. Bireylerden gelişimleri tamamlanmadan evlilik ve çocuk sahibi olma sorumluğunun beklenmesi sağlıksız sonuçlara neden olmaktadır. Oldukça kompleks olan çocuk evliliklerinde fakirlik, eğitimsizlik, kültürel faktörler ve güvenlik nedenleri gibi birçok faktör etkili oluyor.
Çocuk evliliklerinin varlığına sebep olan nedenler ülkeden ülkeye, bölgeden bölgeye değişiklik gösteriyor.
Cinsiyet ayrımcılığı çocuk gelinlerin var oluşunun temelinde yatar. Ataerkil toplumlarda kadınların nasıl davranmaları gerektiği, kadınların cinselliği üzerinde farklı kontrol mekanizmalarını devreye sokar. Aileler kızlarının bekaretini korumayı, ailenin onurunu korumak olarak görerek bir an önce evlendirmeyi seçerler.
Fakirliğin yaşandığı toplumlarda aileler hatta bazen çocukların kendileri de geleceklerini güvene alabilmek için evlenmeleri gerektiğini düşünebilirler. Böylelikle;
• Aileden bir kişinin ayrılması ile beslenmesi gereken kişi sayısı bir kişi azalmış olur.
• Kızın ailesine başlık parasının ödendiği toplumlarda fakir aileler bu parayı almayı arzu edebilirler.
• Erkeğin ailesine çeyiz ödendiği Hindistan gibi toplumlarda ise genellikle genç olan kızlar için daha az para öder aileler.
• Aileler oğullarının eğitimine yatırım yapmayı daha akıllıca bulabilirler.
Güvenlik endişesi nedeni ile aileler çocuk evlilikleri ile çocuklarını korumaya çalışabilir. Bunun en bariz örneğini mülteci ailelerde görürüz. Özellikle kızların tacize uğramasından endişelenen aileler, onları bir an önce evlendirmeye çalışabilirler. Çocuk gelin olgusu dünyadaki birçok ülkede olduğu gibi Türkiye’nin de başlıca sorunları arasında yer almaktadır
Türkiye’ de yapılan her 4 evlilikten biri küçük yaşlarda yapılıyor. Ve ülkemizde çocuk gelin oranı %30 civarındadır. Erken yaşta evlilik kesinlikle ağır travmalara ve kalıcı psikolojik rahatsızlıklara neden olur. Çünkü halen biyolojik, psikolojik ve sosyal gelişimlerini tamamlamış çocuk gelinler daha kadın olmayı öğrenmeden anne oluyorlar. Dolaysıyla yaşam evrelerini sağlıklı geçirip, sağlıklı bir kişilik yapısı geliştiremezler ve evlilik ilişkilerinde çözümleyici yaklaşım gösteremezler. Kendi ergenlik sorunlarını halletmeden önce ebeveyn olan bu tip ailelerin çocukları da sorunlu kişilik yapısına sahip olur. Unutulmaması ve üzerinde dikkatlice durulması gereken de şudur;
sağlıklı toplumsal yapının temeli, sağlıklı ruhsal gelişime sahip aile bireylerinin yetiştirdiği çocuklar ile kurulur. Ve bir çocuğun sağlıklı kişilik yapısı geliştirebilmesi için yaşamsal evrelerini sağlıklı bir şekilde tamamlamış yetişkin bir anneye sahip olması gerekir.