Sevgili okurlar, bugün sizinle, geçtiğimiz günlerde tanık olduğum bir anne-çocuk sahnesini paylaşmak istiyorum.
Güneşli bir gündü ve ben güneşSENsin’e yakın bir noktada, yavaş adımlarla bir yandan güneşin tadını çıkarıyor bir yandan da gelip geçenlere odaklanarak yürüyordum. Karşıdan gelen bir anne ile 4-5 yaşlarındaki erkek çocuğu ilgimi çekti. Anne çocuğu umursamaz bir şekilde hızlı adımlarla yürüyordu. Belli ki bir şeylere öfkeliydi. Amiyane tabirle burnundan soluyordu. Çocuk ise yaşı gereği yavaş yürüyordu. Bu annesini daha da kızdırıyordu. Kadın tam da yanımdan geçerken avazı çıktığı kadar, “ben gidiyorum. Yeter artık,” diye bağırdı ve daha da hızlandı. Çocuk mıh gibi durdu. Göz göze geldik. Annesi epey uzaklaşmıştı ve epey korkmuş görünüyordu. Birkaç saniye boyunca birbirimize bakakaldık. “Bir şeyler yap. Annem geri gelsin. Ben çok korkuyorum,” der gibiydi.
Canım acıdı. Annenin peşinden gidip, sevgiden yoksun her davranışın çocuğa zarar verdiğini anlatmak istedim. Ama beni dinlemek isteyeceğinden emin değildim.
İkisinden epey uzaklaşmıştım ve hala kadının kızgınlık ve öfke dolu sesini duyabiliyordum.
Yüksek ihtimal bu annenin çocuğuyla iletişim biçimi şiddete dayalı. Ve yüksek ihtimal çocuk korku dolu, sağlıksız ve kadınlara öfkeli bir kişilik oluşturacak. Yetişkin bir erkek olduğunda çocukken annesine karşı içinde biriktirdiği, ifade edilmemiş ne kadar öfke vb. yıkıcı duygu varsa, yaşamına girecek kadınlarla ilişkisine yansıtacak. O da tek iletişim biçimi olarak şiddeti benimseyecek ve kendi dahil herkesle bu temelde ilişkilenecek.
Sahip olduğum mesleki bilgiler bizlere büyürken kötü muamele gören çocukların ruhsal gelişimlerinin sağlıklı olamayacağını söylüyor.
Sevgili anne-babalar; bizim adımıza topluma birey yetiştiriyorsunuz. Ağır bir sorumluluk bu. Bir tür anne-baba mühendisliğidir yaptığınız. Gelişmiş ülkelerde anne-baba adaylarının eğitimlerine önem verilir. Biz de bilinçli-bilinçsiz yaşı gelen evleniyor, hemen hamile kalıp çocuk doğuruyor. O çocuğun bahtına ne çıkarsa. Bilinçsiz anne, babaların olumsuz davranışlarının ceremesini çocuklar çekiyor.
Hayata geçirdiğiniz ebeveynlik modelini sorgulayın; ruhu sakatlanmış psikopat adayları mı yoksa zihinsel, ruhsal, bedensel olarak sağlıklı ve dengeli bireyler mi yetiştiriyorsunuz?