TOLGA KORKMAZ
İskenderun Cemevi Başkan Yardımcısı Bilal Özkan Ankara’da Cemevlerine yapılan saldırıların kabul edilemez olduğunu ve saldırıları kınadıklarını ifade ederek saldırganın en ağır şekilde cezalandırılmasını istediklerini söyledi.
Savaş çığırtkanlığına ve her türlü çatışma diline karşı her zaman barışın ve kardeşliğin saflarında yer alacaklarının altını çizen Özkan “Öncelikle şunu belirtelim ki; Canlarımıza, Cemevlerimize ve kurumlarımıza saldıranlar, bu saldırıları planlayıp yönetenler bilsinler ki; bizi demokrasi, özgürlük ve eşitlik mücadelesinden koparamayacaksınız. Çünkü biz, baskıya zorbalığa ve her türlü şiddet politikalarına boğun eğmeyiz. Savaş çığırtkanlığına ve her türlü çatışma diline karşı barışın ve kardeşliğin saflarında yer alırız.” dedi.
Alevilerin, tarih boyunca her türlü provokatör tertibin karşısında ve kendilerine yönelik her saldırıya rağmen 72 millete bir nazarla bakmaya devam ettiklerini de vurgulayan Özkan “Hakları kendi içinde kutuplaştıran, ötekileştiren, çatıştıran, gerilimden ve şiddetten beslenen politikaların karşısında durduk ve durmaya da devam edeceğiz. Ülkemizi kana bulamak için, tetikçileri ve güdümlü katilleri kullanan Derin Devlet güçlerini, Koçgiri, Dersim, Maraş, Çorum, Gazi, Gezi, 10 Ekim’den ve Suruç’tan ve onlarca benzer katliamdan biliyoruz… Aleviler olarak eşit yurttaşlık mücadelesi verirken çok iyi biliyoruz ki, bu ülkede yaşayan halklar inançlar ve kimlikler özgür olmadan biz de asla özgür olamayacağız. Bu nedenle dost ve musahip kurumlarla, ilerici aydın, demokrat ve devrimci güçlerle birlikte omuz omuza bir mücadeleye inanıyoruz” diye konuştu.
İskenderun Cemevi Yönetim Kurulu Üyesi Ali Ekber Ay ise cemevlerine yapılan saldırıları şiddetle kınadıklarına vurgu yaparak şunları söyledi: “Bu zihniyeti bir an önce değiştirmemiz gerekir. Devletimizden rica ediyoruz, bu saldırıları yapanları adaletin huzuruna çıkararak, başkaları yapmasın diye en ağır şekilde cezalandırsınlar. Canlarımıza şunu söylüyorum, endişe etmeyin. Devletimiz büyüktür, bizi koruyacaktır. İnancımız gereği incinsen de incitme diyoruz.”