Mimar Sinan Süleymaniye Camisi’nin yapımını bitirmiştir. Bu muhteşem yapıyı yakından görebilmek için yalnızca Anadolu’dan değil, dünyanın başka ülkelerinden de insanlar gelmektedir. Gelip görenler şaşkınlıklarını, hayranlıklarını belirtip Sinan’ı kutlamaktadır.
Böyle günlerin birinde, babasının elinden tutan küçük bir çocuk minarelerin birine dikkatle bakıp;
“Bu minare eğri duruyor” der.
Baba şaşkındır, ne diyeceğini bilemez. Herkes kendi arasında fısıldaşmaya başlamıştır. Olay çok kısa zamanda Mimar Sinan’ın kulağına gider, Mimar Sinan gelip çocuğun başını okşar ve sorar;
“Hangi minare eğri yavrum, gösterir misin?” diye sorar.
Çocuk işaret parmağını uzatıp yanıtlar Sinan’ı;
“Aha şu güneşe doğru olanı.”
Hemen ekiplerini toplar Mimar Sinan. Çocuğun sözünü ettiği minareye halatlar bağlanırken Mimar Sinan çocuğu sevgiyle okşayıp;
“Bak şimdi çekip düzeltecekler minareyi. Sen düzeldi diyene kadar da çekecekler, tamam mı” der. Arada bir de sorar “düzeldi mi” diye
Bir süre sonra çocuk elini kaldırır ve;
“Tamam, düzeldi” der. Baba çocuğun elinden tutup oradan uzaklaştırır.
Mimar Sinan’ı tanıyanlar şaşkındır, sorarlar;
“Minarenin eğri olmadığını biliyordunuz, halatlar bir milim bile oynatmadı o minareyi, neden böyle davrandınız?”
Sinan yanıtlar;
“O çocuk evine gidecek ve annesine minarenin eğri olduğunu söyleyecekti. Anne komşuya anlatacaktı, komşu diğer komşuya derken, kulaktan kulağa Süleymaniye Camisi’nin bir minaresinin eğri olduğu gibi asılsız bir haber ulaşacaktı, bunu engelledim, ne kaybederdim ki?”
1588’de yaşamını yitiren Sinan’dan günümüze 434 yıl geçmiş. İlk anda kafa karışıklığı yaratır gibi olan kimi şeylerin değişmediğini, değişmeyeceğini tarih bize çok kez göstermiş…
Buradan nereye varabiliriz?
Kuşkusuz herkes kendince bir yerlere çıkacaktır. Kimileri Sinan’ın yaptığını eleştirecek;
“Bir çocuğun sözüyle böyle bir şey yapılır mı” gibi yaklaşımda bulunacaktır.
İyi de, Mimar Sinan gibi, Süleymaniye harikasını yaratmış bir ustanın aklını, deneyimini nereye götürecektir?
Kimilerinin;
“Çok doğru yapmış. Gelecekte yanlış bir söylemin önüne geçmiş” demelerini de anlayabiliriz değil mi?
Övgüleri ya da yergileri çoğaltabiliriz , bu çok doğaldır. Her insanın aynı şeyleri düşünmeyeceği, düşünemeyeceği gerçeğini gözden uzak tutmamalıyız.
Ama asıl olan gerçek şudur ki, Süleymaniye denen şaheser 434 yıldır ayakta durmaktadır, 434 yıldır beğeniyle izlenmektedir.
Şimdi yeniden düşünün isterseniz!..
